Page 83 - ATA YAYINCILIK Çizgi Ötesi Serüvenler Dizisi (6 Kitap)

ben orada oturduğum süre boyunca hayatından bezdirdiler. Biraz
daha minik olan bu Japon balığını köşeye kıstırıp sırayla kafa at-
tılar. Zar zor bir hamle yaparak kaçan hayvancağızı bu sefer baş-
ka bir noktada yakaladılar. Muhtemelen yakında bu küçük Japon
ölecek. Ben balıklara öyle dalmışım ki Doğukan ağabeyin, “Haydi
Özlemciğim odalarımız hazır, önce eşyalarımızı bırakacağız, sonra
da yemek yiyeceğiz.” sözü ile irkildim. Hemen kendime ait büyük
sırt çantamı sırtıma alarak onları takip ettim. Hepimizin odası son
kattaydı. Odaların paylaşımını neye göre yaptı bizim ekip bilmiyo-
rum ama korktuğum başıma gelmişti. Horultulu Dilek abla ile aynı
odaya düşmüştük. Kapıyı açıp içeri girdiğimizde yüzümüze çarpan
sıcak hava ile küçük bir şok yaşadık.
“Burası ne kadar sıcak, klima da yok sanırım, nasıl uyuyacağız
Dilek abla?”
“Şimdi pencereyi açarız. Güneşlik perdeleri de kapatırız, ak-
şam olduğunda serinlik çökecektir. Merak etme çok sıcak olmaz,
hatta gece üstümüzü bile örtmek zorunda kalabiliriz Özlemciğim.”
dedi.
“Ben pek emin değilim çünkü bu cephe tamamen güneşe doğru
bakıyor, akşama kadar güneşin ısısını duvarlar çekecektir. Akşam
olup güneş batınca da güneşin görevini üstlenen duvarlar içlerinde-
ki sıcağı bize püskürtecektir. Bir akrabanın evindeki deneyimimi
aktarıyorum. Kesinlikle tecrübe ettiğim bir durum.” dedim.

“Öyle ya da böyle çaresiz bu odada kalacağız canım, o yüzden
ne kadar geç girersek odaya, o kadar az buharlaşırız.” dedi.
“Haklısın Dilek abla.” diyerek odanın banyosuna doğru iler-
ledim ve elimi yüzümü yıkadım. “Yemekten sonra ne yapacağımız
konusunda bir fikrin var mı Dilek abla?” diye sordum ama tüm yol-

82