Page 86 - ATA YAYINCILIK Çizgi Ötesi Serüvenler Dizisi (6 Kitap)
P. 86
yere gelmesi istenmişti. Zaten lokanta otele öyle yakındı ki otel-
den çıktığı an oturduğumuz yerden onu görebileceğimiz bir masaya
yerleştik. Otel müşterisi olduğumuzu bildirdikten sonra yemek si-
parişlerimizi verdik ve beklemeye başladık. Programa göre öğleden
sonra iki buçukta, İstanbul’u tanıtacak olan rehberimizle otelde
buluşacaktık ve buluşma için sadece yarım saatimiz vardı. Yemek-
ler masaya konur konmaz, kelimenin tam anlamıyla herkes tabak-
lara saldırdı diyebilirim. On dakika süren bu şuur kaybı sırasında
çevrede bizi izleyen biri olduysa kıtlıktan çıktığımızı düşünebilir-
di. Benim en büyük çekincem evde olmadığım için acıktığımda ya
bir şey bulamazsam, korkusuydu ama ekip arkadaşlarım gerçekten
acıkmışlardı. Yemeğin sonunda Dilek ablanın otelden çıktığını ve
bize doğru geldiğini gördüm.
“Geliyor Dilek abla, ona da hemen yemek söyleyelim mi Doğu-
kan ağabey?”
“Bence kendisi söylesin Özlemciğim.” dedi.
“Nihayet teşrif ettiniz hanımefendi.” dedi Gökhan ağabey
imalı bir ses tonu ve yüz ifadesiyle.
“Siz de iki dakika bekleyememişsiniz, kırıldım vallahi!” dedi
Dilek abla.
“Otobüsten indiğimizde söylemiştim beklemek zorunda olma-
dığımızı. Ama az önce on dakika bekledik seni lobide. Bundan sonra
bir dakika bile beklemek yok.” dedi ve masadan kalkarak dışarı çık-
tı. O otele doğru yürürken Dilek ablanın kendini savunmasını dinle-
meye başladık. Gerçekten gördüğüm en ağırkanlı insandı. O yeme-
ğini bitirmeden masadan kalkmayacaktık ama rehberin hazırladığı
programa da uyabilmek için bir an evvel yemesi gerekiyordu. En
sonunda Doğukan ağabey dayanamayıp “Bizim gitmemiz gerekiyor
85