Page 80 - ATA YAYINCILIK Çizgi Ötesi Serüvenler Dizisi (6 Kitap)
P. 80

relerden uzak durmaya gayret ediyorum evdeyken. Çünkü pence-
          reden kilim silkelemekte olan ev hanımı komşularımızdan birine
          yanlışlıkla yakalanırsam en az on beş dakika camın önünde dikilmeyi
          garantiledim demektir. Beni, ev ahalisinin genel durumu ve okul-
          daki derslerimle ilgili güzelce bir sorguya çektikten sonra kendi
          ev işlerinin zorluğundan bahseder bu komşular. Sonra da konuyu
          kocasına, çocuğuna bağlayıp tüm sıkıntısını pencereden bana doğru
          attıktan sonra kilimiyle beraber içeri girerler. Güneşliği açarken
          bile dikkatli açarım ben, çünkü gördükleri an potansiyel dedikodu
          eşini bulmuş gibi gözleri parlar bu teyzelerin. Görüldükten sonra
          da kaçışın yok, pencereyi açtırana kadar avaz avaz adını bağırır
          çağırır. Çünkü anlatması gerek. O da haklı, sıkılıyor. Böyle bir evde
          bütün gününü geçirmek zorunda kalırsan elbette tek eğlencen pen-
          cerede avladığın konu komşu olacaktır. Evlerimiz dip dibe olsa da
          komşularımız en zor günlerimizde yanımızda olan insanlar olduğu
          için herkes birbirinin olumsuz taraflarını hoş görüyle karşılayarak
          ilişkileri normal bir ayarda tutmaya çalışıyor.
              Boğaz manzaralı evleri görünce kendi evimi bu kadar aşağıla-
          dığım için utandım. Annemin dediği gibi küçücük de olsa burası bi-
          zim evimiz ve kira ödemek zorunda değiliz. Ayrıca üç gün sonra dö-
          nüp dolaşıp gideceğim yer, Eskişehir’deki üç odalı, güneş görmeyen
          apartman dairesi olduğu için olumsuz düşünceleri bir tarafa bırak-
          tım. Ama hayal kurmayı bırakmayacağım. Çok çalışırsam önemli biri
          olmayı başarırsam neden daha iyi bir yerde oturmayayım, değil mi?
              Avrupa’yı ve Anadolu’yu birbirine bağlayan köprünün tam or-
          tasına geldiğimizde muazzam bir manzara uzanıyordu karşımda.
          Denizde irili ufaklı gemiler, tekneler ağır ağır ilerliyordu.  İşte
          şimdi kartpostallarda gördüğüm gibiydi İstanbul. Uzaktan bakınca
          gerçekten her şey mükemmel görünüyor, bakalım içine girince aynı

                                       79
   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85