Page 75 - 8. SINIF PARAGRAF SORU BANK
P. 75

TEST
                                            PARAGRAFIN ANA DÜŞÜNCESİ                              03


        1.  Tarihsel süreçte gerçekleşmiş olaylar ve farklı bakış açıları kültürü de etkilemiştir. Dil ve kültür devamlı olarak birbirini
           etkilemektedir.  Bu  nedenle  de  dilde  ortaya  çıkan  yozlaşma  ile  kültürel  yabancılaşma  eşzamanlı  olabilmektedir. Aynı
           şekilde tarihsel olayların kültür içinde yer alması da dilin kullanımına bağlıdır. Toplumlar kendi ihtiyaçları doğrultusunda
           dili meydana getirmiş ve kullanmıştır. Dolayısıyla toplumun kullandığı kelimeler de ihtiyaçlarına cevap vermek üzere
           tasarlanmış seslerden ibarettir. Kültürleri ayakta tutan dildir, bu nedenle bazı sosyal bilimciler toplumları dil-kültür sistemi
           olarak tanımlamaktadır. Bazı araştırmacılara göre, dilin var olup sürdürülmesi için toplumun ortak bir dilde uzlaşması
           gereklidir. Diller toplumların ortak aklı, ortak deneyimi ve birikimidir. Bu nedenle ortak bir düşünce ile hayat bulmaktadır.

           Bu parçada anlatılanları en iyi özetleyen yargı aşağıdakilerden hangisidir?
           A)  Bir toplumun dili, kültürü ve tarihi; birbirini tamamlamakta olan ve iç içe geçmiş kavramlardır.

           B)  Dilde meydana gelen olumsuzluklar toplumun tarihsel ve kültürel birikimini de tehlikeye sokmaktadır.
           C)  Dil üzerinde sözü geçen uzlaşı sona erdiğinde ortaya çıkan karmaşa, dilin toplumun ortak düşüncesi olabilme bece-
             risini yitirmesine neden olacaktır.

           D)  Toplumlar üzerindeki etkisi herkesçe bilinen ve toplumları şekillendirme ve yön verme becerisine sahip olan dil, kültür
             aktarımında önemli bir sorumluluk taşımaktadır.







        2.  Sosyologlar, dilin değişmesi ve dönüşmesini biraz daha ileri boyuta taşıyarak somutlaştırmış ve “nesiller sorunu” adını
           vermişlerdir. Bu sorunun özü şudur: İnsanlar sürekli olarak doğar ve ölür. Ancak bir kuşak ortağı olabilmek sosyo-kültürel
           bir olgudur. İnsanlar kuşaklar aracılığı ile tarihte aynı dilim içerisinde olmanın ruhunu taşımaktadır. Ve bu kuşakların
           kendinden  öncekilerden etkilenme, kendinden  sonrakileri  de etkileme gücü vardır. Bu nedenle  nesillerin  ait oldukları
           kuşak içerisinde dil ile ilgili duyarlılıkları azalmaktadır ve dolayısıyla duyarsızlıkları da yeni nesillere olumsuz bir kültürel
           aktarım olarak kendini gösterecektir. Aynı şekilde önceki kuşağın görevi de aynı tarihsel dönem içerisinde birlikte yaşadığı
           alt kuşakların özelliklerine uygun bir biçimde, kültürel özellikleri teslim aldığı şeklini bozmadan aktarmaya çalışmaktır.
           Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?

           A)  Kuşaklar arasında yaşanan iletişim problemlerinin temelinde, dilde yaşanan bozulmalar vardır.
           B)  Bir dönemde dille ilgili yaşanan vurdumduymazlıklar, o dönemden sonraki nesilleri de etkileyecektir.

           C)  Ortak kuşağa mensup olan gençler arasında, dil ile ilgili büyük duyarsızlıklar yaşanmaktadır.
           D)  Dilde yaşanan olumsuz gelişmeler, o dönemdeki bütün insanlara yansımaktadır.






        3.  Çocuklar, doğumu izleyen günlerde ninniler yoluyla müzikle tanışırlar. Sonrasında da hoplatılma, sallanma etkinlikleri
           ile müziği yaşamaya devam ederler. Daha sonra ise dünyalarına tekerlemeler, saymacalar, parmak oyunları, şarkılı ve
           müzikli  oyunlar  girer.  Böylece  müzikle  etkileşimleri  sürer  gider.  Çocukların  gerek  bebeklik  döneminde  gerekse  ilk  ve
           ikinci çocukluk dönemlerinde müziğe karşı ne kadar duyarlı olduklarını gözlemlemek için onların şarkı ve sesleri nasıl
           dinlediğini, müziği duyduklarında bedensel hareketlerle müziğe nasıl tepki verdiklerini ve şarkılı oyunlara uyma çabalarını
           ve katılımlarını izleyebilirsiniz.
           Bu parçada aşağıdaki düşüncelerden hangisi vurgulanmaktadır?

           A)  Çocuklarda, müziğe karşı gözlenen doğal ilgi, doğuştan gelmektedir.
           B)  Çocuklara müzik eğitimi bebeklik döneminde verilmeye başlanmalıdır.

           C)  Çocukların müziğe karşı gösterdiği ilgi, ebeveynlerin onlara verdiği müzik eğitimiyle ilgilidir.
           D)  Çocuklar, vücutlarını dinledikleri müziğin ritmine göre hareket ettirirler.
                                                        75
         EKSPERT YAYINLARI                                                                  8. SINIF PARAGRAF
   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80