Page 78 - 8. SINIF PARAGRAF SORU BANK
P. 78
TEST
04 PARAGRAFIN ANA DÜŞÜNCESİ
4. Kısaltma türlerini belirlemek için önce “Kısaltma nasıl yapılır?” sorusuna tutarlı karşılıklar bulmayı deneyelim. Bu aynı
zamanda, kısaltmaları kuruluşları yönüyle sınıflamak anlamına da gelecektir. Kısaltmaları kuruluş, söyleyiş ve yazılış
gibi yönlerden tasnif etmek mümkün olsa da kısaltmaların kural dışılığa meyilli olmaları, onların tasnifinde bazı sorunlar
ortaya çıkarmış ve gerek Türkçe gerekse de yabancı çalışmalarda kısaltmalar farklı şekillerde, çoğunlukla da tutarsız bir
biçimde sınıflandırılmıştır. Bu sebeple konunun anlaşılması zorlaşmıştır. Dolayısıyla çok fazla ayrıntıya girmeksizin kısalt-
maların sınıflandırılması daha anlaşılır olacaktır. Ayrıca ayrıntılı tasnifler, kısaltmaların yazılış ve söylenişinde karşılaşılan
sıkıntıları çözmekten uzaktır.
Bu parçada anlatılmak isteneni en kapsamlı ifade eden cümle aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kısaltmaların kuruluşlarına göre sınıflandırılabilmesi için belli bir yöntemin takip edilmesi gerekir.
B) Kısaltmaların sınıflandırılmasında birden çok yöntem kullanılmaktadır.
C) Kısaltmaların oluşturulmasında, belli bir kural olmadığı için bunların düzenli bir sınıflandırma şekilleri yoktur.
D) Kısaltmaların doğru yazılması ve sınıflandırılması belli bir eğitimi gerektirir.
5. (I) Modern ve postmodern metinlerde bilincin tek başınalığı, gerçeklik kurgularında (hayal, rüya, imgelem) olduğu gibi
diğer bütün karakter oluşumlarında da paradoksal olarak çok sesliliğe de kapı aralar. (II) Anlatıcı bilinç, metnin olay dün-
yasında hem tek başına hem de anlatıda yer alan diğer bilinçlerin yanı başındadır. (III) Onların bilinçlerinden izler taşır ya
da onlara kendisinden bir şeyler ekler. (IV) Bir ayna metaforuyla en popüler örneğini Borges’te bulabileceğimiz aynılaşma
ya da ayrışma, ses gibi bilincin de benzerliğini akla getirir: “Karşılaşma gerçekti ama öteki, benimle konuşurken düş
görüyordu; beni unutabilmesinin nedeni de bu, bense onunla konuşurken uyanıktım, olup bitenin aklımdan çıkmaması
beni hâlâ tedirgin ediyor.
Numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın ana düşüncesidir?
A) I B) II C) III D) IV
6. Dille ilgili çalışmalar, çoğunlukla yazı dili verileri esas alınarak yapılmaktadır. Bunun açıklanabilir gerekçesi; yazı dilinin
somut veriler sunması, görülebilir ve ölçülebilir olmasıdır. Oysa dilin söyleyiş ve yazılış olmak üzere iki farklı yönü vardır.
Söyleyiş yönü, yazılıştan daha eski ve öncül olmasına karşın, yazılış gibi ölçünlü (standart) bir biçimi oluşturmak bir hayli
zordur. Çünkü yazılış, daha geniş zamanda yapılan ve tekrar düzenlemesi mümkün olabilen bir eylemdir. Oysa söyleyiş,
konuşma eylemi içinde geçen bireysel tercihlere dayalı ve büyük oranda kontrol dışı gerçekleşen bir işlemdir. Üstelik
yazı dilinin ölçünü, yazım kuralları adı altında büyük oranda belirlenmiştir. Yazılış konusunda kuşkuya düşüldüğünde
başvurulabilecek bir “Yazım Kılavuzu” da vardır. Söyleyiş için TDK’de konuya özgü bir kaynak henüz mevcut değildir.
Bu parçada yazarın asıl vurguladığı düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yazılı dil, somut bir niteliğe sahip olduğundan iyi kontrol edilebilir özelliğe sahiptir.
B) Yazılı dilde yapılan bir yanlışın düzeltilmesi, sözlü dile göre daha kolaydır.
C) Sözlü dil, anlık gerçekleştiği ve kayıt altına alınamadığı için daha fazla değişikliğe uğrar.
D) Dilin söyleyiş yönünde çalışma ya da düzenleme yapmak, yazılı dile göre oldukça zordur.
78
EKSPERT YAYINLARI 8. SINIF PARAGRAF