Page 39 - ATA YAYINCILIK 8. Sınıf Türkçe Çalışma Yaprağı
P. 39

C.
                   Çocuklarımızın karar verme özgürlüğünü tanıdığımızda onun düşünen, seçen ve sonunda karar alabilen bir
                insan olarak yetişebileceğinin farkında mıyız acaba? Buradaki önemli ayrıntıysa pek çok hak ve özgürlükte ol-
                duğu gibi karar verme özgürlüğünün de gelişebilmesi için bunu çocuğumuza olabildiğince erken vermemizdir.
                Küçük bir çocukken oyuncağını, yiyeceği dondurmanın  cinsini, uçurtmanın rengini seçmeyi ona bırakırsak bizim
                denetimimizde karar vermeyi öğrenecektir.


                1. Çocukların karar verme öz-   2. Çocuklarla  iletişim problem-  3.  Çocuk anne-baba ilişkisi
                   gürlüğü                         leri











           3  Aşağıdaki parçaların konularını ve ana düşüncelerini, belirtilen yerlere yazınız.

            A.
                   Toplum olarak güzellik duygumuzu, estetik hazlarımızdan pek çoğunu kaybettik. Güzellikleri kaybede kay-
                bede çirkinlikleri normal karşılayan bir toplum hâline geldik. Daha beteri iki asırdan beri doğru dürüst bir güzellik
                ortaya koyamadığımızı söyleyince eleştiriliyorum. Oysa yaptığımız estetikten yoksun inşa edilen anıtlar, köprüler,
                çeşitli yapılar güzellik duygumuzu yitirdiğimizi anlatmaya yetiyor.


               Konu:

               Ana Düşünce:




            B.

                   Gençlik; gelecektir, umuttur, sevgidir, barıştır, coşkudur, heyecandır, aşktır. Çok değerli bir cevher kıymetli bir
                hazinedir. Ham petrol gibidir. İşlenmeye ve faydalı hâle getirilmeye müsait bir potansiyeldir. Nasıl, petrol dünya
                savaşlarını harekete geçiriyorsa gençlik de kitlelerin değişimini ve dönüşümünü hedefl eyen savaşları harekete
                geçirendir. Bir genç, bir toplum demektir. Toplumu hem yüceltme hem de alçaltma kabiliyetine sahiptir.


               Konu:

               Ana Düşünce:





            C.
                   Düşünmeyi, insan aklının kendiliğinden olan bir işlevi sananlar az değildir. Böyle düşünenler için insan,
                Rodin’in ünlü heykelinde, elli senesinde bir köye çekilmiş ve toplum için fenalık düşünen sakıncalı biridir. Tarih
                boyunca düşünen insan yönetim ve toplum tarafından sakıncalı görülmüştür. Her şeyin dünyanın etrafında dön-
                düğüne inanmakla ne erdemli insan olunabilir ne de huzurlu bir toplum kurulabilir. Düşünmek, huzurlu bir hayatın
                olmazsa olmazıdır.

               Konu:

               Ana Düşünce:


                                                         38
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44