Page 90 - ATA YAYINCILIK Çizgi Ötesi Serüvenler Dizisi (6 Kitap)

kadarıyla buranın âdeti, minik taburelerin üzerinde fazla otur-
mamak. Yedikten sonra saygılı olup başkaları da faydalansın diye
mekânı terk etmek. Nihayet oturma sırası bize geldiğinde iki kişi
ayakta, dört kişi oturur vaziyette profiterollerimizi yedik. Güzel-
di. Hatta Gökhan ağabey biraz fazla kaçırmış olacak ki bermu-
da şortunun düğmesi fırlayıp yan masadaki kadının tatlısının içine
düştü. Her şey öyle hızlı gelişti ki düğmenin bu şekilde başka bir
insanın tabağına düştüğünü gören Dilek abla, henüz ağzına aldığı
bir yudum sodayı gülmesine engel olamadığı için hepimizin suratına
doğru püskürttü. Tam bir rezillik yaşanıyordu. Sadece biz değil ön
masada oturanlar da sodadan nasiplerini almışlar, peçete ile söy-
lene söylene ellerine gelen tükürüklü sıvıyı temizlemeye çalışıyor-
lardı. Yanımızda oldukları için Gökhan ağabey ve Dilek ablayı tanı-
mıyormuşuz gibi yapamayacağımızdan, zarar gören herkesten özür
dileyip daha fazla ziyana sebep olmadan bu ünlü pastaneden çıktık.
İçeride dilediğimiz gibi gülemediğimizden hem fırlayan düğme-
nin hem de sodanın arkasından yol boyunca kahkahalar attık. ‘Çok
gülen çok ağlar’ sözünü bilmem duydun mu? İşte bu sözü çağıran
olaylar da bu kahkahaların ardından meydana geldi. Biz kendimizi
kaybetmiş bir şekilde az önce olanları söyleyip anlatıp gülerken
Dilek abla çığlık çığlığa bağırmaya başladı.

89