Page 167 - 8. sinif Turkce
P. 167
8 SINIF Test - 19
8. Bir roman, yazıldığı dönemin ve içerisinde bulunduğu toplumun özelliklerini yansıtır.
Buna göre farklı romanlardan alınan aşağıdaki parçaların hangisinden, romanın yazıldığı dönemin ekono-
mik özelliklerine dair çıkarım yapmak mümkündür?
A) Selime teyzenin odasından anlaşılmaz konuşma sesleri geliyordu. Paşa amcanın iğreti verdiği yağmurluğu
alırken içeride Enver’in anneannesine şımardığını anlayınca birden kızdı. “Bacaklarından tutsam şunu, çarp-
sam duvara… Çarpsam…” Aklından geçirdiğini sanki gerçekten yapacakmış gibi dehşete kapılarak kendisini
hemen sokağa attı.
B) Somurtkan herif aklından geçirdiklerine gülecek yerde, suratını büsbütün astı. Çok uzun boylu, kamburca, kara
kuruydu, kılıksızdı. Ulus Meydanı’nın Zafer Anıtı karşısında, ahmakıslatanın altında, kafası dik duruyor, bir ça-
lım, Don Kişot’a benziyordu. Lise kasketli bir kız, herifin bileklerindeki kelepçeyi, yanındaki silahlı candarmayı
görünce ürktü.
C) Büyükelçi beyin “gayet kıyak” dediği şeyin nasıl bir bela olduğunu Kâmil Bey, para durumunda apansız görülen
değişmeyle anlamıştı. Dünya Harbi’ne kadar en amansız bankerlerin bile akıl erdiremeyecekleri karmakarışık
bir düzenle bütün tarafsız memleketleri dolaşarak gelebilen havaleler birden kesilmiş, Suriye’deki Musul’daki
çiftliklerden çoktandır hayır kalmamıştı.
D) Kır bir at Ahmet’in evinin kapısında dün akşamdan beri duruyordu. Boynunu uzatmış, geniş burun delikleriyle
kapının yer yer çatlamış tahtasını koklar gibiydi. Bu atı Ahmet’in kapısında ilk önce çok yaşlı, uzun ak sakallı
Sofi gördü. Atın üstünde gümüş savatlı bir Çerkez eyeri vardı. Üzengisi işleme gümüştendi. Sofi ata yaklaştı,
bükülmüş beliyle onun az ötesinde durdu.
9. Aşağıdaki parçalardan hangisinin alıntılandığı metin türü yay ayraç içinde yanlış verilmiştir?
A) Özdeşleyim -genel ve basit bir deyişle- özne ile nesne arasında kurulan ilişki biçimidir. Genelde estetik içinde
ele alınan bu kavram hiç kuşkusuz yalnız estetik tavrımıza karışan özel bir duygu olmayıp gündelik yaşamı-
mızda da sık sık karşılaştığımız ve yaşadığımız bir duygu türüdür. (Köşe yazısı)
B) Bir gün balıkçı kahvesinin önündeki yarısı kırmızı, yarısı beyaz çiçek açan akasyanın dalına asılmış bir dülger
balığı gördüm. Rengi denizden çıktığı zamanki esmer renkte idi önce. Vücudunda hiçbir kımıldama yoktu. Taş
kadar cansızdı. (Hikâye)
C) Başka milletler, Ahmet Haşim gibi şairlerinin geride bıraktıkları her şeyi büyük bir titizlikle muhafaza ediyor, ev-
lerini müze hâline getiriyor ve haklarında her yıl beş on kitap neşrediyorlar. Bizse onların dillerini hızla eskitiyor,
ucuz mizahi romanlarda ve filmlerde alay konusu hâline getiriyoruz. (Deneme)
D) Cümle bilgisiyle ilgili dilimizde var olan Farsça kökenli “ki” kullanım sıklığı yüksek olan bir bağlaçtır. Dile girişi
tam olarak tarihlenemez. Türk diliyle kaleme alınmış olan ilk İslami eserlerde “ki” yerine “kim” kelimesinin kul-
lanıldığı görülür. (Makale)
AD SOYAD >> Soru A B C D Soru A B C D Soru A B C D Soru A B C D
Ö.No 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 6 11 16
105776
2 7 12 17
3 8 13 18
4 9 14 19
5 10 15 20
Maksimumu
Türkçeninürkçenin 166 Maksimumu
T