Page 162 - 8. sinif Turkce
P. 162

8     SINIF                                                                         Test - 18



           5.   Bir milletin tarihinde derin izler bırakan olayları (kahramanlık, göç, savaş, doğal afetler…)  genellikle şiir (nazım)
                şeklinde anlatan eserlere destan denir. Destan kahramanları olağanüstü nitelikler taşıyan kişilerdir.
                Aşağıdaki özetlerden hangisi kahramanın özelliklerine göre bir destana aittir?

                A)  Ay Kağan’ın yüzü gök, ağzı ateş, gözleri ela, saçları ve kaşları kara, perilerden daha güzel bir oğlu oldu. Bu
                   çocuk annesinden ilk sütü emdikten sonra konuştu ve çiğ et, çorba ve kımız istedi. Kırk gün sonra büyüdü
                   ve yürüdü. Ayakları öküz ayağı, beli kurt beli, omuzları samur omzu, göğsü ayı göğsü gibiydi. Vücudu baştan
                   aşağı tüylüydü. At sürüleri güder ve avlanırdı.
                B)  Toroslardan Akdeniz’e uzanan Dikenliözü’ndeki beş köyden birisi Değirmenoluk’tur. Bu köyde Abdi Ağa’nın
                   koyduğu kanunlar ve töreler uygulanır. Köyün delikanlılarından Memed günlerdir Abdi Ağa’nın tarlasını sür-
                   mektedir. Artık dayanamayacağını anlayınca her şeyi bırakıp Kemse köyüne gider ve Süleyman’a sığınır.

                C)  Cezmi, İranlılarla yapılan bir savaşa katılır. Orada bir zaman sonra Kırım şehzadesi Adil Giray’la tanışıp arka-
                   daş olur. Adil Giray bir baskında yakalanır. Şahın karısı Şehriyar, Adil Giray’a âşık olur. Adil Giray ise şahın kız
                   kardeşi Perihan’a âşık olmuştur.
                D)  Ahmet Celal, yedek subay olarak katıldığı I. Dünya Savaşı’nda sağ kolunu kaybetmiştir. Otuz beş yaşına geldi-
                   ğinde hayatın onun için bittiğini düşünürken emir eri Mehmet Ali’nin onu Porsuk Çayı kıyısındaki köyüne davet
                   etmesiyle yeni bir yaşama merhaba der. Köyde herkes onu “yaban” olarak tanır ve düşman olarak görür.



















           6.   Metin türleri, olaya ve düşünceye dayalı olmak üzere iki gruba ayrılır. Roman, öykü, tiyatro, masal vb. olaya dayalı
                türler de kurgusal veya hayattan alınan gerçek olayları konu edinir. Kurgu, yazarın gözlem ve izlenimlerini kendi
                düşünce dünyasından geçirmesiyle oluşur. Yaşananların olduğu gibi okura aktarıldığı, yorumun katılmadığı, göz-
                leme dayanan metinler ise kurgudan uzaktır.
                Buna göre aşağıdaki parçalardan hangisi bir kurgusal metinden alınmış olamaz?

                A)  Bir fare; bir devenin yularından tutmuş, kurula kurula yola düzülmüştü. Gururundan kabına sığamıyordu, kendi
                   kendi söyleniyordu. Derken önlerine koca bir ırmak çıktı. Fare, ırmağı görünce durdu. Suya dalsa kuşkusuz
                   boğulurdu.

                B)  Sultan Mehmet, otağdan çıktığında güneş doğmamıştı henüz. Yıkıntıların arasından gökyüzüne baktı. Yıl-
                   dızlar kaybolmak üzereydiler. Birden ağarmaya başlayan gökyüzünde bir yıldızın kaydığını gördü. Bizans’ın
                   sonunu haber veriyordu bu yıldız.
                C)  Bir varmış bir yokmuş uzak ülkelerin birinde, dağların doruklarında güzeller güzeli Dağ Fulyası yaşarmış. Ba-
                   harın ilk belirtileriyle uzun kar uykusu açılmaya başlar, güneş sıcaklığını iyice hissettirmeye başladığı günlerde
                   doğa ananın bu en sevgili yavrusu, uyanıverirmiş.
                D)  Ahmet, Abdal Deresi’nin kıyısına yerleşmiş yoksul köy ailelerinden birinin oğluydu. Baharla birlikte yıllarca
                   süren kara sevdası karşılık bulmuş, Melek kendisine kalbini açmıştı. Kısa zamanda yüzük takıp nişanlandılar.

 Türkçenin  Maksimumu                     Türkçenin    161     Maksimumu
   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167