Page 154 - 8. sinif Turkce
P. 154
8 SINIF Test - 16
5. İstiklal şairimiz Mehmet Akif, güçlü bir eleştiri kabiliyetine ve düşündürerek güldürme özelliğine sahiptir. Şiirlerinde
ince alaylara, öfkeli eleştirilere, gerçek hayattan alınma hem acıklı hem de gülünç durumlara zaman zaman yer
verir. Özellikle toplumsal aksaklıkları anlatırken düşündüren esprilere başvurur. İçinde yaşadığı toplumun eksik ya
da yanlışlarını söyler, düzelmesi için uyarılarda bulunur ve onların sıkıntılarını, dertlerini dert edinir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi Mehmet Akif’in bahsedilen türde bir şiirinden alınmış olamaz?
A) “Allah’a dayandım!” diye sen çıkma yataktan B) Dünya koşuyorken yolun üstünde yatılmaz
Tevekkülün manası bu mudur, ey cahil adam Yatan kimse bu meydana atılmaz
Ecdâdını, zannetme, asırlarca uyurdu Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabaha
Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu Bir kupkuru çöl var, ne ışık var ne de vaha
C) Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile D) Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Âlem aldatmaksa amaç aldanan yok, boşuna Gökten ecdat inip öpse o temiz alnı değer
Kaç gerçek Müslüman gördümse hep mezardadır Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i
Müslümanlık, bilmem ama galiba göklerdedir Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi
6. İç monolog tekniğinin kullanıldığı modern öykü ve romanlarda karakterin duyguları ve düşünceleri; belirli bir mantık
sırasıyla, karakterin kendi ağzından, olduğu gibi anlatılır. Burada karakter, kendi kendine konuşur. Okur; bu teknik-
le karakterin iç dünyasını akıcı ve sade bir biçimde, günlük konuşma diliyle öğrenir.
Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde iç monolog tekniği kullanılmıştır?
A) Benden hep önceden konmuş kalıpların içine girmemi istediler. Benden; ben olarak belirli bir görevi üstlenme-
mi isteselerdi sorun olmazdı, benim istediğim zaten buydu. Benim bambaşka bir kişi olmamı bile değil; sanki
kişiliksiz bir şey, bir alet, bir makine olmamı istediler.
B) İki dünya bir araya gelse olmaz, demişsin. Beklemesin, demişsin. Beklemek ne demek? Hâlbuki ben seni bir
ömür beklerdim. Belki ne desem boş, bu satırları okuyunca yine değişmeyecek bir şeyler belki ama içimde de
kalmasın.
C) Ayrılma sebeplerimi burada uzun uzadıya yazacak değilim. Bu sadece bir durum bildiriminden ibarettir. Sıkıl-
dığım ve üzüldüğüm noktalar mutlaka var. Bunun sebepleri olan kişi, durum ya da olgular çok emek verdiğim
bu kültür merkezinde ve belediyede var olmaya devam edecekler. Yolları açık olsun...
D) Topal Ahmet’i bir türlü uyku tutmuyordu. Ateşin başında oturmuş; elinde bir sopa, yavaş hareketlerle közleri
karıştırıyordu. “Küheylan gibi at var mı? Yusuf’un atı da ne ki? Vızıltı. Öyle bir atım olsun, yüz bin lira borcum
olsun.” diye iç geçiriyordu.
Türkçenin Maksimumu Türkçenin 153 Maksimumu