Page 17 - ATA YAYINCILIK 8. Sınıf Türkçe Pragraf Bilgisi

5. Deneme, bir çeşit "tango" sayılabilir. Dille düşün- 7. Yabancı ülkelere gitmiş olanlar görmüşlerdir. Orada
cenin ikili dansı. Denemede düşünce her zaman gün, erken başlar. Gece karanlığında uykusuz ka-
karşınıza çıkar ama onu yakalayamazsınız, elle tu- lıp da treninizin penceresinden baktığınız olmuşsa
tamazsınız. Tıpkı tangonun sürükleyici fi gürleri gibi geçtiğiniz kentin, ilçenin ya da köyün pencerelerini
deneme dili de özgür ve sürükleyicidir. Denemenin ışıklı görüp ilkin yadırgamışsınızdır. Eloğlu erkenden
sınırları çizilmemelidir. O, özgür ufuklara açılmış bir ayaktadır. Bunca uygarlık, yan gelip yatmakla elde
yazı türüdür. Söyleşiden anıya, öyküden günlüğe edilmemiştir. Yedide işbaşı yapmak için beş buçukta
çok çeşitli yazı türüne hem dil hem vermek istediği kalkmak gerekir. Gece hayatı, işsiz güçsüz, hazır yi-
düşünce bakımından bir yaklaşır, onlardan bir uzak- yici mirasyedilerin harcıdır.
laşır.
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden
Bu parçada deneme ile ilgili vurgulanmak iste- hangisidir?
nen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yabancı ülkelerde erken saatlerde işbaşı yapı-
A) Denemenin hiçbir çizgiye oturtulmaması, kendi- lır.
ne özgü bir tür olarak kabul edilmesi gerektiği B) Yüksek medeniyetler kurmanın ilk şartı çok ça-
B) Denemenin pek çok yazı türüyle dil bakımından lışmaktır.
benzerlik taşıdığı C) Çalışmak kadar dinlenmek ve eğlenmek de ge-
C) Denemede "düşünce"nin çok fazla sorgulanma- rekir.
ması gerektiği D) Gece hayatı işsiz kişilere özgüdür.
D) Deneme yazarlarının dile ve düşünceye hâkim
bir tarz belirlemeleri gerektiği

8.
Üç bin adadan oluşan Japonya’nın neresinde,
ne zaman, hangi ağacın çiçek açtığını bütün Ja-
ponlar ezbere biliyor. Düğünler, tatiller, geziler
mevsimlere, doğa hareketlerine göre düzenleni-
yor. Japonların doğa tutkusu, dinlerine verdikleri
önemden farksız. Zaten ülkedeki en yaygın din
olan Şinto “Tanrıların Yolu” demek ve bu yol do-
ğadan geçiyor. Bu yolu izlemenin ön koşulu var:
Doğaya saygılı olmak. İnsana da saygı kaçınıl-
maz oluyor böylece.
6. Nedense ülkemizde herhangi bir kentin geliştiğini,
olması gerektiği gibi büyüdüğünü anlatmak için hep
yabancı şehirlerle karşılaştırma yolu tercih ediliyor. Bu parçada üzerinde durulan konu aşağıdakiler-
Bu, kişiliksiz bir mimari anlayışının belirtisidir. Konu den hangisidir?
medeniyet ve estetik olunca ille de taklide sığınıyo- A) Japonya’nın doğal güzellikleri
ruz. Ben, estetik milliyetçisi değilim. Bunun yararlı ol- B) Japon toplumunda insani ilişkiler
duğunu da sanmıyorum. Ama bize ait olan bir şehrin C) Doğanın Japonların yaşamındaki yeri
kişiliğini, estetik yüzünü düşünürken eski şehir kişi-
liğimiz ve estetiğimizin dikkate alınmamasını doğru D) Japonların dine yaklaşımı
bulmuyorum. Sizce de estetik, taklit kabul eder mi?
AD SOYAD >>
Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden
Ö.No Soru A B C D Soru A B C D
rahatsızlık duymaktadır? 0 1 11
1 2 12
A) Mimari alanda modern çağa ayak uyduramayı-
2 3 13
şımızdan 3 4 14
B) Şehirlerimizin estetik kaygıdan uzak imarlaşma- 4 5 15
sından 5 6 16
6 7 17
C) Estetik anlayışımızın yeteri kadar gelişmeme- 7 8 18
sinden 8 9 19
9 10 20
D) Mimaride yabancılara benzeme kompleksimiz
olduğundan
16