Page 96 - ATA YAYINCILIK Çizgi Ötesi Serüvenler Dizisi (6 Kitap)
P. 96
Hiç sesimi çıkarmadan pencereye doğru yöneldim. Hem or-
tamdan uzaklaşmak hem de hava almak için iyi bir çıkış noktasıydı
bu pencere. Az sonra kapı çalındı, kafamı çevirip bakmadım bile.
“Gökhan ağabey su getirmiş bize. Benim için de istediğin için
teşekkür ederim.” dedi. Hiç bakmadım.
“Ama böyle yapmamalısın Özlem. Aynı odada küslük olmaz.
Özür dilerim seni suçladığım için, haklısın, bütün olanlar benim yü-
zümden gelişti. Haydi, artık barış imzalayalım, olur mu?” dedi.
“Küsmedim zaten.” diyerek yatağıma oturdum.
“Peki, o hâlde hemen uyumaya çalışalım. Çünkü benim uyku
problemim var. Uykuya dalmakta güçlük çekiyorum. Işığı ve pence-
reyi kapatmalıyız. Sese de aydınlığa da tahammülüm yok geceleri.”
“Şaka mı yapıyorsun Dilek abla? İstanbul’a gelene kadar tüm
yol boyunca uyudun. Hem de suratına camdan güneş vurduğu hâlde.”
“Yok canım ne uyuması. Ben yalnızca gözlerimi dinlendirdim.
Gece uykusu çok mühimdir, bu yüzden hemen pencereyi kapatalım,
ışığı da söndürelim olur mu tatlım?”
“Ama bu sıcakta pencereyi de kapatırsak buharlaşırız Dilek
abla.”
“Tatlım kusura bakma, dediğim gibi sese ve esintiye taham-
mülüm yok.”
Benim de sana artık tahammülüm yok ama mecburum bu odada
kalmaya, diyemedim. Peki, senin dediğin gibi olsun diyerek kapat-
tım pencereyi ve ışığı. Beni kapının önünde beklettiği dakikalar bo-
yunca tüm işlerini hâlletmiş, pijamasını da giyinip yatağa uzanmıştı
bile.
“Dilek abla ışığı yeniden açmam gerekiyor. Çünkü bu karanlık-
ta çantamın içindeki pijamalarımı bulamam.”
95