Page 51 - ATA YAYINCILIK Çizgi Ötesi Serüvenler Dizisi (6 Kitap)
P. 51
Üçe katlanmış olan yatağı hocanın istediği şekilde sahnenin
ortasına kurduk. Yanına da bir tabure getirdik. Hocanın istediği
gibi bir yaşlı kadın ile çocuğu arasında geçen diyaloğu canlandı-
racaktık. Ben yaşlı kadını seve seve canlandırırım da inşallah kar-
şımda oynayacak kişi konuşmayı sürdürecek kalitede çıkar, diye
düşünürken yavaş yavaş diğer kursiyerler de gelmeye başladı.
Hoca yapacağımız etkinliği bir de yeni gelenlere kısaca anlattık-
tan sonra rol almak isteyenleri kendi aralarında eşleştirdi. Benimle
oynayacak kişi yaş olarak biraz daha büyük olduğunu düşündüğüm
bir çocuktu. Erkek olduğu için, “Yaşlı kadını ben oynamasam iyi
olur.” deyince “Benim için fark etmez.” dedim sevinçle. Sıra ile
gönüllüler sahneye çıkmaya başladı. Her çıkan çift performansı ile
beni öyle şaşırtıyordu ki sanki bu insanlar çevrelerinde hiç gözlem
yapmamış, hiç televizyon izlememiş, ot ot yaşamış ve ilk sosyal
etkinlikleri buymuş gibi rahatsız ve beceriksiz bir şekilde rol ya-
pıyorlardı. Daha doğrusu rol falan yapamıyorlardı. Resmen rezil
oluyorlardı. Esra da çıktı, hayranlıkla onun güzel yüzünü izlemeye
başladı herkes. Ama yok, tık yok, iki kelime et, bir mimik yap, yok
yok … Öylece saksıdaki çiçek gibi taburede oturdu, biraz bekledi
ve “Ay ben yapamayacağım.” diyerek hızla sahneden inerek yerine
koştu. Sıra bendeydi. Yatağa boylu boyunca uzandım. Üzerimi de
göğsüme kadar pike ile örttüm. Ellerimle de sıkı sıkı göğsümün üze-
rinde pikeyi tutuyordum. Yanıma gelip oturan çocuğa, “Hoş geldin
oğul, hele beni bir doğrult, sabahtan beri o karın olacak mende-
bur uğramadı yanıma. Elim ayağım tutmaz ki kendimi doğrultayım.”
dediğimde rol arkadaşım uzaylı görmüş gibi suratıma baktı, se-
yircilere döndü. Sonra dediğim şeyi yapmak için yardımcı oldu ve
doğruldum. Ama ağzından tek bir söz çıkmıyordu. Sadece bir ke-
lime etse ben gerisini getireceğim. Fakat oğlan sadece bakıyordu.
50