Page 111 - ATA YAYINCILIK Çizgi Ötesi Serüvenler Dizisi (6 Kitap)
P. 111
elbette bitmemişti. Çok yorgun olmamıza rağmen kendimizi akşam-
ki konsere hazırlamamız gerekiyordu. Önce otele döndük. Otelin
girişindeki koltuklarda suratı sirke satan Dilek abla karşıladı bizi.
“Ay! Korkunç görünüyorsunuz, hepiniz aynı inşaatta çalışan
ameleler gibi aynı oranda yanmışsınız.” diyerek pis pis kahkahalar
attı.
“En azından otel kapısı gözlemek gibi sıkıcı bir meşgaleyle
uğraşmadık Dilek. Az uyu da yarınki etkinliği kaçırma bari. Yoksa
İstanbul’a sadece uyumak ve pazara gitmek için gelmiş bulunacak-
sın.” diyen Gökhan ağabeyin sözleri de bizim aramızda hafif bir
tebessüm yarattı. Kimsenin daha fazla laf söylemeye takati kal-
madığından hepimiz odalara koştuk. Hızlıca girdiğim duştan sonra
aynı hızla saçlarımı kurutmak için makineyi çalıştırmak istediğimde
bozuk olduğunu fark ettim. Islak havlulara bakılırsa Dilek abla da
duş almıştı. Saç kurutma makinesinin bozuk olduğunu fark edince
kim bilir ne çok kızmıştır. Çünkü o en küçük bir serinlikten hasta
olan bir tip. Saçımı kurutamayacağımı anlayınca ıslaklığını alması
için havlumu başıma sararak hafif bir makyaj yaptım. Bu sıcakta
makyaj zaten çekilmiyor ama konsere gidiyoruz, pek de soluk gö-
rünmemek gerek, değil mi? Ardından siyah, taşlanmış ve dizden
yukarısı yer yer yırtılmış dar bir kot pantolon ile üzerine beyaz,
kolsuz, belden bağlanan sırtı pullarla süslü çılgın bir gömlek giydim.
Saçlarımı da havlunun ağırlığından kurtarınca on dakikalık bir din-
lenme süresi verdim kendime. Çünkü lokantaya gitme zamanı henüz
gelmemişti. Aşağıya inip suratsız Dilek Hanım’la sohbet edecek de
110