Page 35 - 3. Sınıf Okuduğunu Anlama
P. 35

bakıyordu. İster istemez biz de dönüp baktık. Bir de ne görelim! Babam
            bölmeden çıkıp bize doğru gelmiyor mu?

                Hızla dükkândan çıkıp eve doğru bir koşu tutturduk. Akşam babam bizi

            haşlayacaktı. Anneme anlatamadık. Hava kararır kararmaz yataklarımıza

            daldık. Uyumuş numarası yapıp babamın sinirinin geçmesini bekleyecektik.
            Kapıda anahtarın dönme sesini duyunca daha sıkı kapadık gözlerimizi. Ba-

            bam, annemle bir şeyler konuşuyordu. Odamızın kapısı açıldığında kıpır-

            damak bir yana nefes bile almıyorduk.
                — Binnur, Yasemin, Hülya! Uyumadığınızı biliyorum. Kalkın bakalım!


                Üçümüz de yere bakarak salona yürüdük. Masanın üzerinde büyükçe
            tabaklara konmuş bisküvilere ve lokumlara utanarak baktık.

                — Çocuklar, yalan çok kötü bir hastalıktır. Bir kere yalan söylemeye

            başlarsanız arkasından daha büyük yalanlar gelir. Asla yalan söylemeyin...

                Babam bize yalan üzerine öğütler verirken  annem mutfaktan büyük
            bardaklara doldurduğu sütleri gülümseyerek getirip masaya bıraktı.

                O akşam lokumları bisküvilerin arasına sıkıştırıp sıkıştırıp yedik. Süt-

            lerimizi içtik. Ancak ne lokumlar ne bisküviler umduğumuz tattaydı. İçine

            yalan karıştığından mıdır, nedir!
                                        Hülya DAĞ

                                  (Ata Özgün Metinler

                                   Koleksiyonu’ndan)































                                                          2
   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40