Page 19 - 3. Sınıf Okuduğunu Anlama

atasözünü nereden mi biliyorum? Eğer sizin de benimki gibi bir Pembe

nineniz olsaydı ve sizinle yaşasaydı eminim siz de bilirdiniz. Size biraz
ondan bahsedeyim.

Pembe nine aslında benim babamın ninesi. Doksan yaşlarını geçeli epey

olmuş diyorlar. Gerçek yaşını bilen yok. Başka yakını olmadığı için son üç

yıldan beri bizimle yaşıyor. Adı gibi pembe yanakları var. Atatürk’ü bile

görmüş. Kendi deyimiyle “güngörmüş” bir kadın. Güngörmüş ne demek mi?

Her şeyi ben anlatamam ya arkadaşlar! Onu da kendi ninenize sorup öğ-

renin bakalım.

Gelelim Pembe nineme. Ninem, olmayan dişlerine rağmen, Türkçemizi

çok düzgün konuşmaya gayret eder. Hemen hemen her cümlesinde, hiç duy-

madığım benzetmeler, atasözleri vardır. Bazen o konuşurken sanki bir ki-

taptan okuyormuş hissine kapılır insan. Evde laubali ve argo kelimeler duy-
manız imkânsızdır. Çünkü herkesin konuşmasını düzeltir. Her zaman bize

şu öğüdü verir: “Bir milletin en önemli gücü dili ve birliğidir. Dili ve birliği

olmayan, millet olamaz.” Dilimizi güzel konuşmamız gerektiğini, ona sahip

çıkmamız gerektiğini sık sık hatırlatır bizlere. Bazen atasözleri ile konuş-

tuğu için onu anlamadığımızda bize kızar: “Bu sözler kaç bin yıldan beri

söylenegeliyor, haberiniz var mı? Biraz düşünün, anlamaya çalışın. Her söz

yılların tecrübesiyle söylenmiş. Benim lafımı kaldırıp atmayın.” der.

Evimize ilk geldiği günlerde, ninem konuşurken ben onu yabancı bir

dilde konuşuyor sanırdım. Sonradan anladım ki ben yabancı sözcükler

kullanıyormuşum. Gerçekte yabancılaşan benmişim. Şimdi Pembe ninem-

den öğrendiğim gibi güzel Türkçemizi kurallarına uygun kullanmaya özen
gösteriyorum. Bu, beni toplumda ve arkadaşlarım arasında daha saygın

yapıyor. Üstelik derslerimde de daha başarılı oluyorum. Çünkü doğru

konuşurken doğru dinlemeyi ve anlamayı da öğreniyor insan. En önemli

değerimiz olan dilimizi güzel konuşmaya sizler de özen gösterin arka-

daşlar.

Şükran UZUN

2