Page 171 - ATA YAYINCILIK 8. sinif Turkce soru dunyasi

3 TÜRKÇE Paragraf
Test

3868
1. “Aklıma eseni yapmak gibi bir anlayışım yoktur. Ne o öyle ben istediğimi yaparım tafraları? Sizin de olmasın! İnsanoğ-
lunun yaşadığı sıkıntıların temelinde -sanırım- bu tafralar yatıyor.
Gökyüzünden bulut kapma yarışına giren inşaat mühendisleri ile aram -belki de bu yüzden- hiç iyi değil. Her birini dal,
yaprak ve sevgi üçgeninde yeşerttiğim çocuklarıma güneş yüzü göstermemeye ant içmişler sanki. Yüzleri, diktikleri bi-
nalardan farksız; hep beton, hep beton…
Evlatlarıma zehir solutan fabrika sahipleriyle de başımın hoş olduğunu söyleyemem, varlığı zehirleme yarışında bay-
rağı kimseye kaptırmıyorlar. Atmosferi kirlettikleri ve küresel ısınmayı tetikledikleri yetmiyormuş gibi cancağızlarımın
da sağlıklı nefes almamaları için uğraşıp duruyorlar. Kalpleri, şıkırdattıkları madenden farksız; hep para, hep para…”
şeklinde düşünen biri altı çizili sözcük ve söz gruplarından hareketle, aşağıda görseli verilen mesleklerden hangisi-
ni yapmaktadır?
A) B)

TÜRKÇE

Test

C) D)

2. Aşağıdakilerden hangisi bir metnin giriş bölümünden alınmıştır?
A) Kitaplarla şamdanları kucakladı, sandukanın altına girdi. Yavaş yavaş yürüdü. Durdu. Sandukanın altından elini çıka-
rıp yavaşça kapıyı açtı. Sol taraf caddeye çıkıyordu. Yakalanmak ihtimali vardı. Sağ taraftaki sokak tenha idi. Virane-
likler çoktu ama yangın o tarafta idi, herkes orada birikmişti.

B) Hatta bir keresinde babamın evine döndüğümü ve orada bir küp altın bulduğumu görmüştüm. Hep hazine buldu-
ğuma ilişkin rüyalar görürdüm demiştim kendi kendime o sırada. Ama bu kez gerçek olmuştu işte. Küpü ters çevirip
altınları avucuma dökerken kahkahalarla gülüyordum.

C) Fakat Sermet Bey, bulanan gönlüne rağmen periye, ecinniye filan bir türlü inanmıyordu. Ertesi akşam koruya gitti.
Büyük bir çamın alt dallarından birine bindi. Bekledi, bekledi... Gece yarısı oldu. Köşktekiler de meraktan uyuyamı-
yorlardı. Birdenbire yüreği hop etti.
D) Çünkü onlar için yaşamak; açlığa, soğuğa katlanmak, türlü kayıp ve eksikliği sineye çekmek, ölüm karşısında Hamlet
gibi titremektir. Yaşamları boyunca böyledir bu. Çektikleri acıya zorlanarak katlanır, ondan nefret eder ama küçüm-
seyerek sözünü dahi etmezler.

171 8. SINIF