Page 125 - AYA YAYINCILIK 8. Sınıf 24 Deneme Sınavı Türkçe
P. 125
8. Sınıf Türkçe Deneme Sınavı - 19
6. Hikâye, genellikle insanı merkeze alan edebî metinlere verilen addır. Bütün hikâyelerde, olay veya durumları aktaran bir anlatıcı
yer alır ve bu anlatıcı belli bir bakış açısıyla ayrıntıları okura aktarır. Hikâyelerde hayatın belli bir kesiti ele alınır ve olayların için-
deki kişiler belirgin özellikleriyle sunulur.
Aşağıdakilerden hangisi bu açıklamayı örneklendiren bir metindir?
A) Mallerme’yle görüşmeye başladığım günlerde, edebiyat benim için hemen hemen bir hiçti. Okumak, yazmak beni sıkıyordu,
ne saklayayım, bugün de bu sıkıntıdan bir şeyler vardır bende. Edebiyatı tanımak için kendimi tanımak, edebiyata yönelmeyi
gün ışığına çıkarmak, varlığımı kendime kesin olarak belirlemek kaygısı yakamı hiç mi hiç bırakmadı. Bu gizli sıkıntı, insanı
edebiyattan uzaklaştırır ama bu sıkıntıyı da doğurur.
B) Gece neler olur? Genel olarak uyunur. Uykuyla gündüz, geceyi ortadan kaldırmak için yine geceyi araç olarak kullanır. Uyu-
mak, dünyayla ilgili bir şey, bir görevdir; gündüzki didinmemizi gece dinlenmemize bağlayan o genel yasayla tam bir uyum
içinde uyuruz. Gel deriz, hemen geliverir uyku, onunla aramızda bir sözleşme, gizli maddeleri olmayan bir anlaşma vardır.
C) Kızım Seniha,
Sevgili kızım… Orada çıkan kimi haberler sevinç kimi haberlerin üzüntü verdiğini yazıyorsun. Benim alışkanlığım hiçbir
habere inanmamaktır. Kişi masal dinlerken ya da tiyatro seyrederken işittiği ya da gördüğü şeylerin doğruluğuna inanır mı?
Haberlerin bunlardan ne ayrımı var? Şimdi yalan haber yaymak bir sanat, bir bilim niteliğini almış. Bunun birçok görevlileri,
kişileri, güçlü örgütü var. Üstelik de kimi ülkelerde bunun için bir bakanlık da icat etmişler. Başına bir bakan dikmişler. Yalan
haber yaymanın nazikçe adı propagandadır.
D) Saç maşası satan adam güverte yolcularına ait alabandada dinelmiş bağıra bağıra mallarını methediyordu. Günün son turun-
cu ışığı sönmek üzere idi. Denizin mavisi koyulaşmıştı. Dalga başlarından ise çakmak çakılıyormuş gibi turuncu kıvılcımlar
uçuyordu. Ufkun üzerinde parıldayan akşam yıldızı gökte bir gülüştü. Saç maşası satıcısının yüzünün yarısı turuncu, yarısı
açık menekşeydi. Adam, doğrusu söz kuvvetiyle satıyordu.
7. Ayşe, Büşra, Canan ve Derya adlı kişilerden her biri Antalya, Elâzığ, Konya ve İstanbul şehirlerinden birine seyahat etmişlerdir.
Her biri seyahat ederken uçak, tren ve otobüsten herhangi birini kullanmıştır. Bu kişilerin gideceği şehirler ve giderken kullana-
cakları araçlarla ilgili bilinenler şunlardır:
• İki kişi uçakla yolculuk etmiştir.
• Ayşe Konya’ya trenle gitmiştir.
• Bir kişi, İstanbul’a otobüsle gitmiştir.
• Büşra Elâzığ'a gitmiştir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
A) Büşra Elâzığ'a uçakla gitmiştir. B) Uçakla gidilen iller Elâzığ ve İstanbul'dur.
C) Derya İstanbul’a uçakla gitmiştir. D) Canan Antalya'ya otobüsle gitmiştir.
3