Page 83 - ATA YAYINCILIK 7. Sınıf Paragraf Soru Dünyası
P. 83
6 PARAGRAF Ana Fikir
Test
3618
1. Deneme, bir edebî tür olarak kolayca tanımlanabilir mi? Ben bunun kolay olmadığını düşünüyorum çünkü bazı türler
arasına ayırt edici sınırlar çizmek mümkün değildir. “Budalalığın Keşfi” adlı kitabım ile Nurullah Ataç'ın ya da Sabahat-
tin Eyüboğlu'nun denemeleri türsel olarak benziyorlar mı birbirlerine? Belki de benzer yanları vardır ama ben, ben-
zerliklerin değil, farklılıkların öne çıkması gerektiğini düşünüyorum. Benim “Geçmiş Yaz Defterleri”, “anı” olarak da
“günce” olarak da okunabilir, “deneme” olarak da!
Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Deneme yazmak, öteki türlere göre daha zordur.
B) Her metin türünün kendine ait özellikleri vardır.
C) Bazı metin türlerini kesin çizgilerle birbirinden ayırmak zordur.
D) Deneme, anı ve günce türlerinden de özellikler taşır.
PARAGRAF
Test
2. Teknolojinin baş döndüren hızı güzelim dilimizi de olumsuz etkiliyor. Türkçenin yanlış kullanımıyla ilgili gördüğüm ilk so-
run, televizyon dizileri. Bu dizilerde deyim, atasözleri ve söz kalıplarını eksik ya da yanlış kullanma, sözcükleri bile isteye
yanlış söyleme, tümce düzenini bozma, yabancı sözcükleri kullanmaya özenme vb. durumlar söz konusu. “Eşofman” ye-
rine "aşortman", “hakikaten” yerine "hakketten", “mükemmel” yerine “mikemmel"; “Ağaç yaşken eğilir.” yerine "Ağaç
yaşken emilir.", "Kitap, en iyi dosttur." yerine "Kitap, en iyi tosttur." vb. daha birçok yanlış kullanım bulunmakta. Türkçe-
yi henüz öğrenen bir yabancı bile dilimizin güzellik ve zenginliğine hayran kalırken biz, güzelim Türkçemizin kafasını gö-
zünü yarmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Bu sözleri söyleyen kişi televizyon dizileriyle ilgili aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?
A) Konuşma dilini yansıtmasından B) Türkçenin yanlış kullanılmasından
C) Herkes tarafından izlenmesinden D) İletişim tarzını değiştirmesinden
3. Birçok kişi bu yazar için “Abartmayı seviyor.” dese de ben o kanıda değilim. Abartma olarak görülen şey, her edebî eser-
de olması gereken “sanat”. Ağır bir dil kullandığı söylenemez çünkü kullandığı sözcük ve cümleler hep gündelik yaşam-
dan… Bahar havası yaşatan sözcükler çiçeğe durmuş, etkileyici kısa cümleler meyve yüklü. Olayların akışından yükselen
lirizm, Binbir Gece Masallarının büyülü dünyasına götürüyor insanı. Deyişler, çağıldayan ırmaklar gibi yüreğe doluyor. Bu
ahenk, mübalağadan ziyade zenginlik katıyor öykülerine.
Metinde “abartma” olarak algılanan durum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yazarın dili kullanmadaki ustalığı B) Anlatımın şiirsellikten yoksun olması
C) Yazarın ağır bir dil kullanması D) Bilinmeyen konuların ele alınması
4. Kalbi çok zengin biriyim. Bol bol dağıtırım sevgimi. Vefa gösterdiğimde para falan almam, bedavadan on iki de taksit
yaparım. Maddi yardımda bulunamasam da düşen birini gördüğümde kalbim sıkışır durur. Dedim ya, gönül zengin mi
zengin, dağıt dağıtabildiğin kadar! İşim bu: Bendeki parayı veremem ama saygımı muhakkak gösteririm. Malımı öyle
sadaka olarak dağıtamam ancak iyi niyetimi belli ederim. Garibin evi mi yıkıldı? Kendisine yeni bir ev alamam fakat
hâline üzülürüm. Kışın ortasında titreyen mi var? Paltomu veremem lakin dua dua yanındayım. Dedim ya, sevgi için
yaratılmışım, kalbimde sevgi yağmuru; üzerine şırıl şırıl yağacağım çiçek arayışındayım.
Metinde anlatılan kişinin karakter özelliklerini aşağıdaki kavramlardan hangisi en iyi karşılar?
A) Bencil B) Cimri C) Açgözlü D) Kurnaz
83 7. SINIF