Page 117 - ATA YAYINCILIK 4. Sınıf Çıtır Çıtır Türkçe Çalışma Kitabım
P. 117
Sonunda tahta atlarla dolu bir kamyonun arkasında buldu kendini. Bu kadar çok tahta atı
kim isterdi ki? Belki de bir oyuncakçı dükkânında yıllarca tek bir çocuğa satılmayı bekleyecekti.
Kamyon uzunca bir yoldan sonra durdu, kapıları yavaşça açılınca aracın içindeki karanlık
güneş ışığıyla doldu. Önce bu ışığa alışmakta zorlandı, sonra da gördüklerine inanmakta! Kar-
şısında dev bir dönme dolap vardı. Fabrikada iken dönme dolaplara sıra olan tahtaların hikâ-
yelerini dinlemişti ama hiç bu kadar büyüğünü duymamıştı. Sadece dönme dolap da değil,
etrafındaki her şey normalin üç katı büyüklükteydi!
Kapıdaki tabela bile öyle büyüktü ki “Acaba bu tabela için kaç kütük kullanmışlardır?” diye
düşünmeden edemedi. Tabelanın üzerindeki “DÜNYANIN EN BÜYÜK LUNAPARKI” yazısı çok
uzaklardan bile görülebiliyordu.
Çalışanlar rengârenk tahta atları birer birer taşıdılar, her birini ışıl ışıl parlayan bir atlıkarıncanın
önüne getirdiler. Bizim tahta at hâlâ bir rüyada gibiydi. Arkadaşlarını sırayla yerlerine yerleştirirler-
ken o da hayretle izliyordu tüm olanları. Her bir at sanki mutlulukla gülümsüyor gibiydi. En son ona
sıra gelmişti. Atlıkarıncanın en özel yerini ona ayırmışlardı. Birkaç kişi birden yerine yerleştirdiler
tahta atı. İlk deneme yapıldı, kusursuz biçimde, sanki bir okyanustaymış gibi ilerliyorlardı.
Yıllar boyunca dünyanın sayısız ülkesinden, bambaşka çocuklar ziyaret etti Dünyanın En
Büyük Lunaparkı’nı. Milyonlarca çocuk bizim tahta ata binebilmek için sıraya girdi. Metrelerce
uzaktan onu görünce gözleri parladı, anne ve babaların elleri en çok ona doğru koşabilmek için
çekildi.
Tahta atın hayali gerçek olmuştu, üstelik hayallerin gerçekleşmesi için tek bir yolun olmadı-
ğını da öğrenmişti.
(TRT Çocuk dergisi - Hatice ÖZDEMİR TÜLÜN)
116