Page 38 - ATA YAYINCILIK 7. Sınıf 20 Deneme Türkçe
P. 38
7. Sınıf Türkçe Deneme Sınavı - 5
10. İnsanlar benim bencil olduğumu düşünürler. Neden mi? Hep kendi âlemimdeymişim. Hep kendimi yazıyormu-
şum. Yalnızca bana çalışıyormuş kalemim...
Aşağıdakilerden hangisi yazarın bu parçada sözünü ettiği türe ait bir metinden alınmıştır?
A) 1332’de yani 1916’da İstanbul’da doğdum. Soyum sopum İstanbullu. Daha doğrusu dedelerim İstanbullu.
Daha doğrusu dedelerim İstanbullu da anneannem de babaannem de Çerkez. Bu acayip Mîna adını ben iki
üç yaşındayken ölen babam şair Tahsin Nahit vermiş bana. Adım Mîna olacağına Mine olsaydı keşke. Mine’yi
Mîna’ya yeğ tutmamın birçok nedeni var: Mine’yi herkes doğru telaffuz eder. Oysa ailem ve birkaç yakın dos-
tum dışında, kimse doğru telaffuz etmiyor Mîna’yı. Bu ad, aslında Mînâ diye yazılmalı. Uzun bir î ve uzunca
bir â ile söylenmeli.
B) Döndü, baktı: Oda kapısı yine kendi kendine açılıyordu. Zaten, Adnan ne vakit romanını yazmaya otursa
mutlaka aksilik olacaktı. Ya Aksaray’ın bütün kedileri damda bir kadın meselesi çıkaracaklardı ya komşunun
kundaktaki çocuğu bir sistem dâhilinde ağlayacaktı ya dam akacaktı yahut da bugünkü gibi, kilidi tutmaya-
cak, şu hınzır kapı sürekli açılacaktı. Kalemi attı, öfkeyle yakaladığı kapıyı içerideki hastayı uyandırmamak
için yavaş yavaş kapadı.
C) “Kültür” kelimesi edebiyat kelimesine nazaran daha geniş bir anlam taşır. Edebiyat dışındaki bütün güzel
sanatlar, resim, musiki, dans, heykel ve mimari kültür sahasına girdiği gibi güzel sanatların dışında insanoğ-
lunun elinden çıkma eşya, yiyecek, içecek, elbise, alet vb. de kültür sahasına girer. Böyle olmakla beraber,
ben şahsen edebiyatı hemen hemen kültüre denk buluyorum. Denklik aynı olması demek değildir. Aynadaki
hayal, kendisine yansıyan eşyaya benzer. Edebiyat, bu anlamda kültürün aynadaki yansımasına benzetile-
bilir.
D) Cemalettin zayıf, çelimsiz, hastalıklı bir çocuk. Zaman zaman havale geçiriyor. Annesinin gözü hep üstünde.
Her gün aynı sahne: Gülbeyaz eşiğe oturmuş, elinde bir çay bardağı süt. Cemalettin, sımsıkı yummuş ağzını
açmıyor. İnatçı mı inatçı. Sütü içirmenin tek yolu var: Kerem ile Aslı... O, ezbere bildiği Kerem ile Aslı’yı okuya-
cak, Cemalettin de sütü içecek. Öyle inanıyor Gülbeyaz. Cemalettin dinler, çoğunlukla kandırır annesini, sütü
içmez.
11. (I) Ağaçların yaprakları yemyeşildi. (II) Arada bir ince ince yağmur yağıyor. (III) Gözüken o ki önümüzdeki hafta
yağmurlar hızlarını ve aralıksızlığını artırıyor. (IV) Uzaklardan gelen rüzgârın esintisiyle ağaç yaprakları hışırdı-
yor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede ek fiil almış isim vardır.
B) II. cümlede fiil, şimdiki zaman kipiyle çekimlenmiştir.
C) III. cümlede, fiilde anlam kayması söz konusudur.
D) IV. cümledeki fiil, (kılış) fiilidir.
5