Page 93 - 8. SINIF PARAGRAF SORU BANK
P. 93
TEST
PARAGRAFIN ANA DÜŞÜNCESİ 12
1. Sözlü kültürlerde toplumsal birikimin yansıması olarak duygu, düşünce ve aktarımlar bir ölçüde kalıplaşarak bellekte
kolayca yer edinirler. Özellikle özünde ezgi ve şiirsellik barındıran bu sözlü kültür ürünleri/kalıpları, tarihî ve kültürel
birikimi beraberinde getirdiğinden sözlü olanın nihayetinde unutulup yok olması riskine karşı doğal olarak yazılı ortam
ve modern dünyada önemli bir yeri olan elektronik kültür ortamına gereksinim duyar. Böylece söz konusu sözlü ürünler,
yazılı ve sözlü kültür ortamında yok olmayıp farklı formatlarda varlığını sürdürür.
Bu metinde altı çizili cümle ile asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sözlü kültürün unutulmaması, o kültürün bütün bireylerinin çabasıyla mümkündür.
B) Yazılı kültürün kalıcı olması, belli kalıplarının olmasından kaynaklanır.
C) Sözlü kültürün kalıcı hâle gelmesi belli kalıplara girmesine bağlıdır.
D) Duygu ve düşüncenin genişlemesi yazılı kültürün gelişmesine bağlıdır.
2. Sanat olgusu tarihin farklı dönemlerinde farklı anlayışlarla vuku bulmuş ve mevcut kapsamı dâhilinde farklı isimlerle
ifade edilmiştir. Bu ifadeler dâhilinde zaman içinde sanat olgusunun tanımı değişime uğramış, anlamı çeşitlik kazanmış
ve işlevi farklılık göstermiştir. Rönesans Dönemi’nde sanat eserlerinin ardında sanatçıların özel isimleri anılmaya hatta
eserlerin içinde sanatçıların portreleri belirmeye başlamıştır. Sanatçı, artık belli ölçütler kapsamında yalnızca genel geçer
tekniği uygulayan bir el işçiliği ustası olmanın ötesinde kendi ölçütlerini kendisi belirleyen, teorik değil ancak pratik ölçüde
özgün tavrını ve hatta eserde maddi olarak kendini yansıtan bir bilinç olarak karşımıza çıkar.
Bu metinde Rönesans Dönemi sanatçılarıyla ilgili asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Geçmiş dönemlere göre toplumda daha çok değer gördüğü
B) El işçiliğinde kullandıkları yöntemlerin kalıcı olduğu
C) Sanattaki üslubu belirleyenin kendileri olduğu
D) Eserlerinde geçmiş dönemlerde kullanılan yöntemlerini geliştirdikleri
3. Türkiye Türkçesinin herhangi bir konusu üzerinde çalışırken veya Türkçenin bir özelliği araştırılırken başvurulan eserlerde,
dergilerde, gazetelerde farklı dil tutumlarıyla karşılaşıyoruz. Çeviri eserlerde bu daha açık görülmektedir. Biri değişen
koşullar, tüzel kişilik biri de değişen şartlar, hükmi şahsiyet sözlerini seçiyor. Hatırlamak, emniyet tedbirleri, varlığı inkâr
edilemez sözlerini kullanan kişi dışında bir de anımsamak, güvenlik önlemleri, varlığı yadsınamaz sözlerini kullananlar
var. Bu tür örnekler bilim adamları, yazarlar arasında sık geçiyor. Dilde farazi / hipotetik / varsayımsal gibi üçü de aynı
anlamda kelimeler dolaşır. İsteyen bunlardan birini kullanıyor. Günümüzde de biri alakadar ötekisi ilgili, biri kuvvetler
ayrılığı ötekisi güçler ayrılığı, biri siyasi ötekisi siyasal sözünü kendince uygun buluyor.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dil çalışmalarında kullanılan sözcüklerin farklı olması, Türkçeye zarar vermektedir.
B) Ortak sözcüklerin kullanılması gereken dil çalışmalarında, farklı sözcüklerin seçimi yanlış bir tutumdur.
C) Dil hakkındaki çalışmalarda araştırmacılar, Türkçe sözcüklerin zenginliklerinden faydalanmaktadırlar.
D) Dilin korunabilmesi için dil bilimciler, her zaman aynı sözcükleri kullanmamalıdırlar.
93
EKSPERT YAYINLARI 8. SINIF PARAGRAF