Page 85 - 8. SINIF PARAGRAF SORU BANK
P. 85
TEST
PARAGRAFIN ANA DÜŞÜNCESİ 08
1. Söz varlığı; genelde tüm insanların, özelde öğrencilerin dil becerilerini, eğitim-öğretim başarılarını doğrudan etkiler.
Söz varlığını yaşının gerektirdiği ölçüde geliştiremeyen bir kişi veya öğrenci; dinlediklerine ilgi duymaz, okuduklarını ve
dinlediklerini anlayamaz, anladığını meramını tam olarak ifade edemez. Unutulmamalıdır ki insanın temel düşünme ve
anlatma aracı sözcüklerdir. Dili etkili, verimli, güzel ve doğru kullanabilmede kişilerin sahip olduğu sözcük hazinesinin
önemi büyüktür. İster konuşmada olsun isterse bir yazı parçasında olsun, dilde en etkili ve en güçlü birimler daima
sözcüklerdir.
Bu metinde asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sözcük hazinesinin geliştirilmesi için okumaya çok önem verilmelidir.
B) Sözcük hazinesi fakir olan öğrenciler okuduklarından ve dinlediklerinden hiçbir şey anlamaz.
C) Dilin kullanım alanlarından en iyi şekilde faydalanmak, söz varlığının yeterli olmasına bağlıdır.
D) Dildeki sözcüklerin sayısı o dillin ne kadar gelişmiş olduğuyla ilgili bilgi verir.
2. Ticarette kâr ve zarar hanesi diye bir terim kullanılır. Bunu bir an için dilimize de uygulamaya çalışalım. Eski Anadolu
Türkçesinden Osmanlı Türkçesine, oradan da Cumhuriyet Dönemi’ne gelinceye kadar dilde ne gibi kazancımız veya dilde
ne gibi kayıplarımız olduğu araştırılmaya değer. Aslında bu konu üzerinde pek durulmamış; meseleye bu açısından bakıl-
mamış, kazançlar kayıplar muhasebesi yapılmamıştır. Bu dil yüzyıllar boyunca nasıl örülmüş, özellikle şiirde nasıl zirve
yapmış, çağın şartlarına göre ne gibi dönüşümleri gerçekleştirmiş ve bir ara nasıl çözülmüş, daha sonra kendini nasıl
yenilemiş, özleşmiş, tekrar yabancılaşmaya başlamış; emgek’ten zahmet’e, eziyet’e, renc’e ve son olarak emek’e nasıl
dönülmüş. Takat’tan dayanma gücü’ne, başarım’a ardından performans’a; aksülamel’den tepkime’ye oradan reaksiyon’a
nasıl geçilmiş.
Bu parçada yazarın yakındığı asıl durum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Türkçeye, yabancı dillerden giren sözcüklerin haddinden fazla olması
B) Bazı sözcüklerin kullanımının zaman içerisinde unutulmuş olması
C) Dilimizdeki kazanımlar ve kayıplarla ilgili kaliteli çalışmaların yapılmaması
D) Dil ile ilgili çalışma yapabilecek yetkili insanların çok az olması
3. Edebiyat eserinin amaçları arasında eğitici, öğretici, zevk verici, hoşa gidici, eğlendirici ve fayda verici gibi bir arada olabi-
lir. Bu bakımdan edebiyatın amacını “nesnel ölçütler”le tespit etmek imkânsızdır. Birçok estetikçiye göre sanat eserlerinin
kendilerine özgü işlevi, okurda (dinleyicide, seyircide) estetik yaşantı uyandırmaktır. Sanat eserleri bilgi de verebilir, dinî
heyecan da uyandırabilir, politik duygular da aktarabilir. Estetik yaşantı sağlamak konusunda ise sanat eserleri rakipsizdir.
Bundan ötürü, sanatın yan etkileri olmakla beraber, kendine özgü bir işlevi vardır ve değerlendirmede bu işlevi sağlayan
özellikler yapısal ölçüt sayılabilirler.
Bu parçada sanat eserleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır?
A) Muhataplarına faydacılık anlamında önemli kazanımlar sağlamasının mümkün olmayacağı
B) Bazı görüşleri, savunulan düşünceleri kişilere kabul ettirme gibi bir işlevi yerine getirdiği
C) Nesnellikten çok öznelliğin ön planda olduğu
D) Daha çok estetik özelliği ön planda olmak üzere, farklı işlevleri de olabileceği
85
EKSPERT YAYINLARI 8. SINIF PARAGRAF