Page 185 - 8. SINIF PARAGRAF SORU BANK
P. 185
TEST
PARAGRAF KARMA 13
1. Pygmalion etkisi yani kendi kendini gerçekleştiren kehanet, ismini Yunan mitolojisindeki bir karakterden alır. Bu mite göre;
bir heykeltıraş olan Pygmalion, hayalindeki kadının heykelini yapmaya karar verir. Pygmalion kendi yaptığı bu heykele
zamanla âşık olur. Bir gün aşk tanrıçası Afrodit adına yapılan bir davette Pygmalion, güzel heykelin canlanması için
adaklar adar. Evine döndüğünde heykelin sıcak ve canlı olduğunu fark eder. Adakları kabul olmuştur ve o da hayalindeki
kadınla evlenir. Bu mitolojik hikâyede heykeltıraşın yaptığı şey, istediği şeyin gerçekleşmesi için içtenlikle inanmasıydı.
İstediği şey her ne kadar zor hatta imkânsız görünse de o çok istediği için gerçekleşebilmişti. Günlük hayatımızda bir
şeyi yapamayacağınızı düşündüğünüzde ve buna inandığınızda düşünceleriniz gerçek olacaktır çünkü kendinizden
beklediğiniz şey de tam olarak budur. Beyninizi olumsuz duruma şartlandırdığınız için sonuç şaşırtıcı olmayacak şekilde
negatif olacaktır.
Bu parçada anlatılmak istenen asıl düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanın hayal dünyası ne kadar geniş olursa üreticiliği de o denli güçlü olur.
B) Kendini gerçekleştiren kehanet adını Yunan mitolojisindeki bir tanrıçadan almıştır.
C) Hayal kurabilen ve istekleri için çaba gösteren insanlar her zaman başarılı olurlar.
D) Olayların sonucunda etkili olan en önemli şey onlara yaklaşım biçimimizdir.
2. Yaşlı bir köylü torununun sürekli her şeyden şikâyet ettiğini görüyor, onun bu durumuna üzülüyordu. Bir gün torununu
yanına çağırdı ve mutfaktan bir bardak su ve bir avuç da tuz getirmesini istedi. Delikanlı bunları getirdiğinde dedesi tuzun
yarısını suya karıştırmasını ve sonra da bu tuzlu suyu içmesini söyledi. Delikanlı, tuzlu suyu içer içmez ağzındakileri
tükürmeye başladı. Bunun üzerine yaşlı adam: “Tadı nasıl?” diye sordu. “Acı” diye cevap verdi torunu. Dede, torununu
dışarı çıkardı; gölün kıyısına götürdü. Torununa avucunda kalan tuzu göle atıp gölden su içmesini söyledi. Delikanlı söyle-
neni yaptı. Yaşlı adam tekrar sordu: “Tadı nasıl?” “Ferahlatıcı” diye cevap verdi delikanlı. Bunun üzerine yaşlı adam, şöyle
dedi: “Yaşamda bize acı veren şeyler tuz gibidir, gerçekte ıstırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin
içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir.
Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış.”
Bu parçada;
I. Bıkkınlık,
II. Kararlılık,
III. Gerçekçilik
duygularından hangileri belirgindir?
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız III D) I ve III
3. Osmanlı Devleti, kuruluşundan XVI. yüzyılın sonlarına kadar sürekli gelişme ve ilerleme içindeydi. Hatta bu yüzyılın ikinci
yarısında hem doğuda hem de batıda geniş sınırlara ulaştı. Ama bu yüzyılın sonlarından itibaren eski gücünü yitirmeye
başladı ve ilerleme hızı da yavaşladı. Osmanlı toplum düzeni, yaklaşık olarak 1550 yılına kadar çağına göre oldukça
tutarlı ve dengeli bir nitelik göstermiştir. Sosyal, ekonomik ve idari düzen bir yandan devleti, görevlerini ve kurumlarını,
diğer yandan insan ve dünya görüşünü dengelemiştir. Bu denge zamanla çeşitli sebeplerden dolayı sarsıntılar geçirmiş
ve devlet geri kalmaya, çökmeye mahkûm olmuştur.
Bu metnin dil ve anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Karşılaştırma yapılmıştır.
B) Bir düşünce kanıtlanmaya çalışılmıştır.
C) Karşılıklı konuşmalara yer verilmemiştir.
D) Olaya dayalı bir anlatım yapılmıştır.
185
EKSPERT YAYINLARI 8. SINIF PARAGRAF