Page 111 - 8. SINIF PARAGRAF SORU BANK
P. 111

TEST
                                           PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE                            06


        1.  İlk baskısı 1931 yılında yapılan “Fatih-Harbiye”, Peyami Safa’nın olgunluk döneminde yazdığı bir romanıdır. Peyami Safa,
           toplumun geçirdiği değişim sürecine ve bu süreçte Türk insanının yaşadığı kargaşaya ve çatışmaya kayıtsız kalmaz;
           toplumun sıkıntısını adeta kendine dert edinerek eserlerinde işler ve konuya dikkat çekmeye çalışır. Fatih- Harbiye, gele-
           nekten kopup Batı’yı benimseyişin; birey, aile ve toplum üzerindeki etkisini İstanbul’un semtleri üzerinden somutlaştırarak
           gözler önüne sermeye çalışır. Fatih, Doğu’yu; Harbiye, Batılı yaşamı yansıtır. Ayrıca romanda Faiz Bey ile kızı Neriman
           arasındaki medeniyetler arası nesil çatışmasına da sıklıkla vurgu yapıldığı görülür. Konservatuvarın alaturka kısmında
           ut eğitimi alan Neriman, Doğu kültürünü çok seven babası Faiz Bey’le on beş yaşından beri Fatih semtinde oturmakta-
           dır. Ancak Neriman’ın konservatuvarda tanıştığı Macit, onun içinde yer etmiş Batılı bir hayat yaşama isteğini uyandırır.
           Neriman; Beyoğlu’nda, Harbiye’de yaşanan ışıltılı hayat tarzına imrenerek yaşadığı muhitten, evlerinden, babasından ve
           hatta doğuyu temsil ettiğini düşündüğü kedisinden bile nefret etmeye başlar.
           I.  Semtlerin isimleri, belli bir kültür anlayışını temsil edecek şekilde kullanılmıştır.
           II.  Neriman Batılı bir hayat tarzına özenen, genç bir kızdır.
           III.  Neriman, aldığı eğitim nedeniyle Doğu kültüründen nefret etmeye başlar.

           IV.  Toplumsal bir temanın anlatıldığı romanlardan biridir.
           Bu metne göre “Fatih- Harbiye” romanı ile ilgili numaralanmış yargılardan hangileri söylenemez?

           A) I                         B) II                          C) III                         D) IV


        2.  Öğretici metinlerde kullanılan dil, mecazlı bir nitelik taşımaz. Bunun için de anlamsal çok değerlilik söz konusu değildir
           bu tür metinlerde. Bunlardan öğrendiklerimizi yaşama geçirebilir, uygulayabiliriz. Okuduğunu anlayabilen herkese aynı
           şeyleri söyler bu tür metinler. Değişik biçimde yorumlanmaya elverişli yapıları, düzenlenişleri yoktur. Öne sürülenlerin ya
           da anlatılanların yanlışlığı, doğruluğu tartışılabilir. Öğretici metinlerin dili, gündelik dilin söz değerlerine dayanır. Sözcükler
           de herkesçe bilinen anlamlarıyla kullanılır. Eğer konu herhangi bir bilim ve bilgi dalıyla ilgiliyse bu tür metinlerde özel ve
           teknik bir dil diyebileceğimiz terim anlatımı ağır basar. Bunun için de terimsel söyleyişin ağır bastığı metinlere bilimsel
           metin de denilir.
           Bu metinden hareketle, “öğretici metinler” ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

           A)  Sözcükler çoğunlukla terim anlamıyla kullanılır.

           B)  Okuyan herkes tarafından aynı şekilde anlaşılır.
           C)  Yaşama uyarlanabilecek bilgiler içerir.
           D)  Halkın konuştuğu dille kaleme alınır.


        3.  Çevresel psikoloji, insanların çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen psikoloji alanıdır. Çevre kavramı çok yakın bir geçmişe
           kadar sadece sosyal çevreyi, yani kişinin çevresindeki öteki insanların oluşturduğu çevreyi belirtmek için kullanılmıştır.
           Öte yandan çevresel psikolojideki çevre kavramı; fiziksel çevre, doğal çevre, yapay çevre ve sosyal çevre olmak üzere
           dört ana başlığa ayrılır. Çevre psikologları, hem çevrenin insan davranış ve sağlığına etkisini hem de insanın çevreye
           etkisini incelerler. Çevresel psikoloji, çevrenin ögeleri ile insan deneyim ve davranışları arasındaki alışverişi ve karşı-
           lıklı ilişkiyi inceleyen psikolojinin alt dalıdır. Çevresel psikoloji, dikkatini ilk önceleri binalar gibi yapay fiziksel ortamların
           insanlar üzerindeki etkilerini araştırmaya vermiştir. Çevresel psikolojinin ikinci dönemindeki gelişmeler, insanların çevre
           sorunlarının daha çok farkına varmaya başladığı 1960’ların sonuna denk gelmiştir. Bu dönemin araştırmaları hava kirlili-
           ğine ve şehir gürültüsüne odaklanmıştır.

           Bu metinde “çevresel psikoloji” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

           A)  Çevrenin insan ruh sağlığının tedavisindeki etkilerini incelediğine
           B)  İnsanın çevreye verdiği zararlarla da ilgilendiğine
           C)  Fiziksel mekânların insan psikolojisine etkilerini araştırdığına
           D)  Çevre kavramını dört grupta inceleyen bir bilim dalı olduğuna

                                                       111
         EKSPERT YAYINLARI                                                                  8. SINIF PARAGRAF
   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116