Page 204 - ATA YAYINCILIK 8. sinif Turkce soru dunyasi
P. 204

TÜRKÇE
              Test

                             Metnin Dil ve                       TÜRKÇE                  2

                                Anlatımı                                                     Test



            5.
                  Damat, yağız bir ata binmişti. Oldukça gururlu bir duruşu vardı. Önüne gerilen dağları aşması kolay olmamış, yıl-
                  larca hayaliyle avunduğu sevdiceğine türlü badirelerden sonra ancak ulaşabilmişti. Bu en mutlu günüydü. Tebes-
                  sümüne de yansıyan bir sevinç ışıltısı, kalbinde yakamozlanıp bakışlarına sirayet ediyordu. Beyazlar içindeki ge-
                  lin ise kızıla çalan atın üzerinde eşini takip ediyor, köyünden ayrılmanın hüznüyle için için ağlıyor, ara ara geri dö-
                  nüp el sallayan ailesine bakıyor, kuvvetli bir geri dönme içgüdüsüyle kendinden geçiyor, sonra anlayamadığı bir
                  duygu ile bundan vazgeçiyordu.

                Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
                A) Tanımlamalara yer verme                        B) Varlıkları ayırıcı özellikleriyle anlatma
                C) Konuşma havası içinde yazma               D) Bitirilmemiş cümleler kurma




            6.   Aşağıdaki şiirde insana ait bir özellik olan "ağlamak" yüklenmiştir.

                                                 Derinden derine ırmaklar ağlar,
                                                 Uzaktan uzağa çoban çeşmesi.

                Benzer bir durum aşağıdaki dizelerin hangisinde yoktur?

                A)   Yiğit ölür, kaçar dağın neşesi;           B)   Renkler başkalaştı gün ortasında,
                     Ne sümbülü kokar ne menekşesi.                Koyu bir karanlık öptü denizi.


                C)   Özlem rıhtımında gün akşam oldu,          D)   Limanda hep gemiler olurdu,
                     Sarıl küreklere, gel usul usul.               Ağaçlar kıs kıs gülerdi.




            7.
                       Yazmak, sadece kalem kâğıt ilişkisi değildir. Kalpte hissedilenlerin beyin süzgecinden geçirilmesidir. Yıl-
                  1    lar boyu okunan kitapların katman katman birikimidir. Başa gelenlerin kelimelere dökülmesidir. Pişme-
                       nin diğer anlamıdır. Özetle; yazmak, yaşamın kendisidir.

                       Sanatçı, toplumun kanayan yarasına merhem olmalıdır. Gördüğü yanlışları, ağırdan alınan işleri dile ge-

                  2    tirebilmeli, suya sabuna dokunabilmelidir. Bunu ne şekilde yapacağı sanatçının kendine kalmış. İster şi-
                       ir ile ister resim ile... Eleştirebilmeli, toplumun yarınlarını aydınlık kılma yolunda elini taşın altına koya-
                       bilmeli.

                       Hangi bahar vardır ki kıştan sonra gelmemiş olsun? Kış ne kadar çetin geçerse bahar o kadar ihtişamlı
                       ve bereketli olur. Hayat da bu şekildedir. Başa gelen çile ne kadar büyük ise pişmek de o kadar büyük-
                  3    tür. Yeter ki bu çile bel kırmasın. Direncini kırmadığı müddetçe alınan darbeler güçlendirir, olgunluğa
                       olgunluk katar.

                       Her şairin sığındığı, sık sık kullandığı kelimeleri vardır. Biz çok zaman o kelimelerle o şairi bütünleştiririz.
                  4    Benim de sık kullandığım kelimelerim vardır. Belki de o kelimelerle sıkıntım vardır. Dönüp duruyorumdur
                       çevresinde. Söyleyeceklerimi tamamlayamamış, her defasında o imgeyi yeniden kurup büyütüyorumdur.

                Numaralanmış metinlerin hangisinde anlatım farklı bir ağızdan yapılmıştır?

                A) 1                  B) 2                   C) 3                  D) 4
            Yeni Nesil Soru Dünyası                       204
   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209