Page 183 - ATA YAYINCILIK 7. Sınıf Paragraf Soru Dünyası
P. 183
2 PARAGRAF Anlatım Biçimleri ve
Test Düşünceyi Geliştirme Yolları
3643
1.
İkinci Dünya Savaşı’ndan önce Avrupa'da bazı milletler çok az güldüklerini fark etmişlerdi. Âdeta neşe azalmış, in-
sanlar fazlasıyla somurtur olmuşlardı. Bunun diğer uluslardan çok, Macarlar farkına varmışlar ve hatırımda kaldı-
ğına göre Budapeşte şehrinde insanlara gülmeyi öğreten bir mektep açmışlar. O zaman bu mektebe pek çok öğ-
renci yazılmış; özel olarak yetiştirilmiş hocalar, gülmeyi ya öğrenmemiş veya unutmuş olan yaşlı başlı öğrencileri-
ne hayatın türlü olayları karşısında evlerinde, çalıştıkları yerlerde, kulüplerde, hatta eğlence yerlerinde nasıl güle-
ceklerini öğretmişler.
Hayatı iyi karşılamanın sırrını bulabilmek için her şeyden önce gülümsemeyi öğrenmeli. Belki siz de bilirsiniz: Her
hadiseyi güler yüzle karşılayan bir adama, "Eh! Hayatta başarılı olduğun için sen tabii daima gülersin. Ama biz öy-
le miyiz ya?" demişler. Adam, bir kere daha gülmüş, "Yanılıyorsunuz, hem de çok yanılıyorsunuz. Ben hayatta ba-
şarılı olduğum için gülmüyorum. Tam tersine! Güldüğüm için hayatta başarılı oluyorum." demiş. Bu söz boşuna
söylenmiş bir söz değildir. İçinde bilinmesi gereken bir hakikat saklıdır.
PARAGRAF
Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerin ortak özelliklerinden biridir?
A) Benzetme yapılması B) Tanık göstermeden yararlanılması Test
C) Tanımlamaya başvurulması D) Karşılaştırmaya yer verilmesi
2. Aşağıdaki metinlerin hangisinde öyküleyici anlatıma başvurulmuştur?
A) Bir hedefe doğru yürümek ona yaklaşmak demektir. Günün birinde onunla karşı karşıya, hatta burun buruna gelmek
mukadder olur. İşte o zaman hakikat, bizim üzerine giydirdiğimiz hayal mahsulü elbiseden sıyrılarak karşımıza çıkar,
onunla yüz yüze geliriz.
B) Beni sabahtan beri beklemekte olduğunu hiç çekinmeden söyleyebilirim çünkü bahçe yolunda ilerlediğim sırada
pencereden baktığını gördüm. Başımla selam verdim ama o, sanki kendisini görmelerinden korkuyormuş gibi geri
çekildi. Kapıyı çalmadan içeri girdim.
C) Yurdumuzun neresinde olursa olsun, her taşın altından bir veya birkaç Karadenizli çıkar. İster İstanbul ister İzmir is-
ter Antalya olsun... Bu kadar mı? Değil... Bu iş; New York, Londra, Madrid gibi tüm dünya kentlerinde de böyledir.
D) Doğrusu her mektupta sorulan sorulara hemen cevap vermek öyle kolay olmuyor. Bir kere bazı kimseler çok çetin
soru soruyorlar, onların içinden çıkmaya benim bilgim yeterli gelmiyor. Bazı kimseler de serçe gibi, akılları hep darı-
da; gönül meselelerinden dem vuruyorlar.
3. “Anahtar” adlı romanda yazar, İstanbul’un boğaza nazır yalılarındaki olayları konu edinir. Romanın başkişisi Kenan’dır,
olaylar onun evhamları üzerinde döner. Maddi durumu gayet iyi, kendi hâlinde bir memurdur. Bir gün karısı Perihan’ın
çantasında bir anahtar bulur, her türlü kötü ihtimal üzerinde kafa yorar, canı sıkılır, sıkıldıkça düşünür ve büyütür. Al-
datıldığını düşünür. Şüphe ve kuruntu, psikolojisinin bozulmasına yol açar ve hastalanır. Vefakâr eş Perihan onu yalnız
bırakmaz, kocasının iyileşmesi için uğraşır. Romanın sonunda ise yaşananların vesveseden başka bir şey olmadığı an-
laşılır.
Bu metnin anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Örnekleme B) Betimleme C) Öyküleme D) Karşılaştırma
183 7. SINIF