Page 161 - ATA YAYINCILIK 7. Sınıf Paragraf Soru Dünyası
P. 161
1 PARAGRAF Metnin Dil ve
Test Anlatımı
9.
Küçük salonun fes renginde kalın, ağır perdeli penceresinden dışarısı muhteşem, parlak bir sulu boya
levhası gibi görünüyordu. Saf mavi bir gökyüzü… Çiçekli ağaçlar… Derin bir uykunun kollarındaki deniz…
Karşı sahilde mor, fark olunmaz sisler altında dağlar, korular, beyaz yalılar…
Gösterdiği sandalyeye iliştim usulca. Şapkasını taş masanın üstüne koymuştu. Açık, yüksek alnında çok
sık, çok kır saçları bir aslan yelesi gibi muntazam bir dağınıklıkla kabarıyordu… Bir müddet öylece bekle-
dim. Parlak gözleriyle “Konuş, dinliyorum!” dercesine beni şöyle bir süzdü.
Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerin ortak yönlerinden biridir?
A) 1. kişi ağzından anlatılması B) Benzetme yapılmış olması
PARAGRAF
C) Deyimlerden yararlanılması D) Farklı duyulara yer verilmesi
Test
10. “Doğayı, ağaçları, temiz havayı seviyor musun?” diye sormak istemiyorum kimseye çünkü herkes seviyor. Çıkan yan-
gınlara sebep olduğunu düşünmüyor, ormanların yok oluşunu ah vah ederek oturduğu yerden izliyor. Piknik için dere
kenarına gidip kilimini serecek temiz bir yer bulamayınca sevgisini hatırlıyor. Herkes seviyor doğayı; ağaca zarar vere-
rek, sağa sola çöp bırakarak… Bu tarifsiz sevgi (!) değil midir ki çoğu değerin neslini tükettik? Akçaağaç ve karaçamlar
neredeyse bitmek üzere, ardıç ve böğürtlenler artık son demlerini yaşıyor.
Yazar, bu metnin anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurmuştur?
A) Düşüncesini kanıtlamak için tanık göstermeye B) Anlamı pekiştirmek için örneklemeye
C) İfadeyi güçlü kılmak için sözcük tekrarına D) Konunun iyi anlaşılması için atasözlerine
11. Aşağıdakilerden hangisi “Kişileştirme, yoldan geçerken cümlelerime de konuk olur.” diyen bir yazara ait olamaz?
A) Serin bir rüzgâr, yağmurun fısıltısını çoğaltarak esiyor, siyah bir çadır gibi açılan çam dallarını titretiyordu. Anado-
lu’nun bu yalçın ufuklu, bu boş, bu kayalık, bu korkunç tarafı, Bozdağı’na giden bu ıssız yol eskiden beri eşkıya uğra-
ğı idi; bunu bilmiyordum.
B) Her tartışmadan olduğu gibi, onların tartışmalarından da hiçbir sonuç çıkmadı. “Fikirlerinin çarpışmasından sanki
gerçek şimşeği söndü.” Ay, onları daha iyi görebilmek için yavaş yavaş, çaktırmadan, daha tepeye, göğün ta ortası-
na çıkıyordu.
C) Otomobil birdenbire yavaşladı. Yolun sol tarafı sarp bir kesme idi ve sağ tarafta, iki minare boyunda bir uçurum gö-
ze çarpıyordu. Motorun hafifleyen gürültüsü arasında aşağılardan gelen bir su şırıltısı duyuluyordu. Yolun bu tarafı
henüz taş ile döşenmemişti.
D) Burası neresiydi? O mavi semanın yüzü niye böyle kapkara kesilmişti? Gözlerinin önünden geçen film kareleri ne-
den kopuk kopuktu? Neden bu resimler şimdi ona yabancı olup çıkmışlardı? Üstelik üşüyordu. Soğuk, bütün bede-
nini baştan aşağı kuşatmıştı.
161 7. SINIF