Page 91 - ATA YAYINCILIK 6. sinif Paragraf Soru Dunyasi
P. 91
4 PARAGRAF Metin Yorumlama
Test
3580
1. Türk şiirinin hece ölçüsü ile yazan şairlerinden olan Orhan Veli Kanık, 1914’te İstanbul’da doğdu. Babasının adı Meh-
met Veli, annesi Fatma Nigar Hanım’dır. Babasının adında “Veli” olduğundan, Soyadı Kanunu’ndan önce Orhan Veli
olarak tanındı. Öğrenim hayatından sonra çeşitli memurluklarda görev yaptı. İlk şiirlerini 1936 yılında Varlık Dergisi’n-
de yayımladı. Arkadaşları Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat Horozcu ile “Garip” akımını kurdu. Şiirlerini, 1947 yılın-
da çıkardığı Yaprak Dergisi’nde yayımlamaya başladı. 14 Kasım 1950’de belediyenin açtığı bir çukura düşerek beyin ka-
naması nedeniyle vefat etti.
Bu parçada Orhan Veli Kanık ile ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) “Garip” akımının bir temsilcisi olduğuna B) Sonradan “Veli” soyadını aldığına
C) Hece ölçüsü ile şiirler yazdığına D) Şiirlerinin farklı dergilerde yayımlandığına
PARAGRAF
2. Öğrencilere verdiğim ödevleri kontrol ediyorum. Öykü yazma gibi öğrencinin bizzat yapması gereken etkinlikler yapıl-
mamış da hep kısa cevaplı etkinlikler yapılmış. Üstelik bütün cevaplar aynı. Şaşıp kalıyorum. Soruyorum birine: “Yav-
Test
rum, öyküyü niye yazmadın?” Cevap yok, onun yerine sıra arkadaşı sorumu yanıtlıyor: “Uzun diye yapmadık öğretme-
nim.” Evet, çocuk haklı; uzun olmasına uzun… Dönüp başkasına soruyorum: “Murat’a mı bakıp yaptın ödevini? Söz-
cükleriniz bile aynı.” “Yok, internetten baktım hocam.” diyor. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Yaratıcılık gücünü daha iyi
ortaya çıkarabilecekleri etkinlikler yapılmazken kısa cevaplı etkinlikler internet marifetiyle yapılmış. Soruyorum kendi-
me: Ödev vermemin gayesi ne?
Bu parçada aşağıdakilerden hangisiyle ilgili bir ayrıntı yoktur?
A) Hazır bilgiye konma B) Yorucu olandan kaçınma
C) Bahane bulma D) Kolaycılığa yönelme
3. İnsanımızın kalemle arasına pek çok şey girince “anı” da öksüz kaldı sanki. Zira diğer türler gibi, anı yazanlara da pek
rastlayamıyoruz artık. Neden? Belki teknolojik gelişmeler, belki insanımızın üşengeçliği ya da vurdumduymazlığı… Tam
olarak “Şudur!” diyebileceğim bir neden gösteremesem de ben inadına yazıyorum sevgili dostlarım; unutmak isteme-
diğim ve her anımsayışımda yüreğime buruk bir sevinç, tatlı bir sızı yaşatan sevinçlerimi, hüzünlerimi yazıyorum. On-
lar, benim geçmişimden fotoğraflar; niçin benim toprak oluşumla yok olsunlar, niçin gelecek kuşaklara bırakılmış mi-
raslar olmasınlar? Sizler de yazın beyefendiler, hanımefendiler; siz gittikten sonra en azından adınız yaşar, yetmez mi?
Aşağıdakilerden hangisi anı türünün bu parçada anlatılan özelliklerinden biri değildir?
A) Kişinin geçmiş yaşantısından duygular yansıtması
B) Yazarının adını yazar öldükten sonra da yaşatması
C) Sonraki nesillere miras olarak bırakılabilmesi
D) Yaşandıktan uzun süre sonra yazıya geçirilmesi
4. Şiir, vazgeçilmezimdir; kalbimde atar. Çok okurum. Hele de kırlardaysam ve yanımda yöremde kimse de yoksa en lirik
sesimle şiirden şiire akarım. Hepsinde de ayrı heyecanlar hisseder, farklı duygulanmalar yaşarım. Bunlar, genellikle
halk şairlerimizden şiirlerdir. Erzurumlu Emrah’ın aşkı ile çağlar, Âşık Veysel’in sazıyla çoğalırım; Karacaoğlan’da dem-
lenir, Dadaloğlu’yla coşarım.
Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Şiir okurken değişik hisler yaşadığına B) Çok duygulandığı zaman ağladığına
C) Şiir okumaktan hoşlandığına D) Farklı şairlerden şiirler okuduğuna
91 6. SINIF