Page 126 - ATA YAYINCILIK 5. Sinif Turkce Soru Dunyasi
P. 126
TÜRKÇE
Test
Metnin Dil ve Anlatımı TÜRKÇE 1
Test
13. Kişileştirme, insan dışındaki varlıkları (hayvan, bitki vb.) insana özgü niteliklerle anlatmaktır. "Sümbüller niçin böyle
yaslı bakışıyorlar?" cümlesinde sümbüllerin yaslı (üzüntülü) şekilde bakışması bir kişileştirme örneğidir.
Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde kişileştirme yapılmamıştır?
A) "Erkek çocuklarından hoşlandığımı söyleyemem." diye cevap verdi bülbül. "Geçen yaz, nehir kıyısında yaşarken iki
tane yaramaz çocuk vardı, bana hep taş atarlardı."
B) Muhteşem sesiyle bir şarkı söylüyordu minik balık. Şarkısında, sürülerini mağaradan mağaraya güden, küçük yavru-
larını omuzlarında taşıyan deniz canlılarını anlatıyordu
C) Sevimli martı, ertesi gün sevinçle uçup limana gitti. Büyük bir teknenin direğine konup gemicilerin halatlarla ambar-
daki büyük sandıkları boşaltmalarını izledi.
D) Küçük çocuk ateşler içinde bir o yana bir bu yana dönüp duruyor, ara sıra sayıklıyordu. Annesi uyuyakalmıştı, yor-
gun düşmüştü anlaşılan. Sıçrayıp içeri girdi.
14. İlkbahar, bütün sıcaklığı ve güzelliğiyle gelmişti. İnsanın yaşamına mutluluk katıyordu. Sabahleyin kalplerden gelen ez-
giler, akşamleyin dudaklardan coşkuyla dökülüyordu. Çiçeklerden tatlı kokular yayılıyor, arılar vızıldayarak uçuşuyor-
du. Nehirler gürüldeyerek akarken rüzgârlar ferahlık sunmak için esiyordu. Bütün varlıklar mutluluğun o sihirli kanat-
larıyla sarıp sarmalanmıştı.
Bu metinde aşağıdaki hikâye unsurlarından hangisi kullanılmamıştır?
A) Zaman B) Olay C) Mekân D) Varlık
15. Aşağıdaki metinlerin hangisinde benzetmeye başvurulmamıştır?
A) Dertlenip duracağına benimle gel, başka bir kente gidelim. Yakındaki küçük bir kentte, lalelerle dolu, cennet kadar
güzel bir bahçe var. Bu bahçede beyaz tavus kuşları, göğsü mavi tavus kuşları yaşar.
B) Ev sahibi ona ellerini yıkasın diye bakır çanakta gül suyu, susuzluğunu gidersin diye olgun kavunlar getirdi ve önüne
bir kâse pilavla bir parça kızarmış oğlak eti koydu.
C) Balıkçı, onu defalarca çağırıyor, yalvarıyor ama o gelmiyordu. Yakalamaya kalkıştığı zaman da bir fok gibi hızlıca de-
nize dalıyor, gün boyunca da görünmüyordu.
D) İki oduncu, var güçleriyle parmaklarına hohlayarak ilerliyorlardı. Bir ara derin, yumuşak bir kar birikintisine gömül-
düler ve değirmenciler gibi beyaza bulanmış hâlde çıktılar.
AD SOYAD >> Soru A B C D Soru A B C D Soru A B C D Soru A B C D
Ö.No 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 6 11 16
105019
2 7 12 17
3 8 13 18
4 9 14 19
5 10 15 20
Yeni Nesil Soru Dünyası 126