Page 152 - ATA YAYINCILIK 4. Sınıf Gıcır Gıcır Türkçe
P. 152
5. BÖLÜM Okuma Anlama
2229
Kelebeğin Hikâyesi
Bir gün, kırlarda gezintiye çıkan bir adam, gölgesinde oturduğu ağaçlardan birinin da-
lında, küçük bir kozanın varlığını fark etti. Koza ha açıldı ha açılacak gibiydi. Adam, bunun
bir kelebek kozası olduğunu tahmin ediyordu. Böyle bir fırsat bir daha ele geçmez diye
düşündü ve bir kelebeğin dünya yüzü gördüğü ilk dakikalara şahit olmak istedi. Dakikalar
dakikaları kovaladı, saatler geçmeye başladı ama kelebeğin küçük bedeni o delikten çıkmadı.
Adam, kelebeğin dışarı çıkmak için çaba harcamaktan vazgeçmiş olabileceğini düşündü. Ke-
lebek, elinden gelen her şeyi yapmış da artık yapabileceği bir şey kalmamış gibi geldi ona.
Bu yüzden, kelebeğe yardımcı olmaya karar verdi. Cebindeki küçük çakıyı çıkarıp kozadaki
deliği bir cerrah titizliğiyle büyütmeye başladı. Böylece, bir iki dakika içinde kelebek kolayca
dışarı çıkıverdi. Fakat bedeni kuru ve küçücük, kanatları buruş buruştu. Adam kelebeği
izlemeye devam etti çünkü kanatlarının her an açılıp genişleyeceğini ve narin bedenini
taşıyacak kadar güçleneceğini umuyordu. Ama bunlardan hiçbiri olmadı. Kelebek, hayatının
geri kalanını, kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirdi. Ne
kadar denese de asla uçamadı.
Adamın bütün iyi niyetine ve yardımseverliğine rağmen anlayamadığı bir şey vardı.
Kozanın deliğini açıp dışarı çıkma isteği kelebeğin yaratılışıyla da ilgiliydi. Bunun için kele-
beğin çabası gerekirdi. Bu gerçeği öğrendiğinde, hayat boyu unutamayacağı bir şey de
öğrenmişti. Bazen, hayatta tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şey, çabalardır. Eğer hayatta
herhangi bir çaba olmadan ilerlememiz mümkün olsaydı o zaman hayatın bir anlamı
kalmazdı. Olabileceğimiz kadar güçlenemezdik o zaman. Ve bir kelebek asla uçamazdı.
151