Page 100 - ATA YAYINCILIK 4. Sınıf Gıcır Gıcır Türkçe
P. 100
Okuma Anlama
Hacer’in Köpeği 2219
Çocukluğumda Hacer diye bir arkadaşım
vardı. Evlerimiz yan yanaydı. Her gün sabah-
tan akşama kadar birlikte oynardık.
Hacerlerin soylu bir köpeği vardı. Babası
onu yavruyken köyden getirmişti. Biz Hacer’le
bu köpeği seve, okşaya büyütmüştük.
Köpek biraz büyüyünce ele avuca sığmaz
olmuştu. Bize dostça davranıyordu ama kom-
şulara aman vermiyordu. Bu yüzden babası
onu avlunun bir köşesine bağlamaya başladı.
Biz gene köpeğe yiyecek verip, onu sevip okşuyorduk.
Günler böyle geçerken Hacer bir gün ateşlendi. O zamanlar kasabada doktor, has-
tane falan yoktu. Sadece yaşlı bir sağlık memuru vardı. Kasabanın sağlığı ondan sorulur-
du. Hastalıklar soğuk algınlığı ilaçlarıyla geçiştiriliyordu. Hacer’e de soğuk algınlığı ilaçları
verildi. Ama Hacer hiç iyileşmedi. Gittikçe daha kötü oluyordu. Sonra tifoya yakalandığı
anlaşıldı. Kapılarına karantina kâğıdı yapıştırdılar. Artık evlerine aile bireyleri dışında kimse
girip çıkamıyordu. Bu yasağı delen sadece bendim.
Son günlerde Hacer artık iyice kötüleşmişti. Hiç kimseyle konuşmuyor, yemiyor, içmi-
yor, üstelik gözlerini de açmıyordu. Annem de beni Hacer’i bir kez daha görebilmem için
onlara götürdü. Mahallenin bütün kadınları Hacer’in başına toplanmışlar dualar okuyor-
lardı. Tam o sırada salonun kapısı birden açıldı. Birden Hacer’in köpeği içeri girdi. Herkes
şaşırdı. Kadınlar “Atın şu köpeği dışarı!” diye bağırıyorlardı. Köpek kimseye aldırmadan
Hacer’in yatağının yanına gitti. Ayaklarını yatağa dayayarak Hacer’in yüzünü yalamaya
başladı. Günlerdir gözlerini açmayan Hacer kısık bir sesle “Köpeğim yanımda kalsın.” dedi.
Hacer’in yaşamından umudunu kesen kadınlar şaşırıp kalmıştı. O günden sonra Hacer
yavaş yavaş toparlanıp iyileşti. Hacer’in, köpeğine olan sevgisi ona güç vermişti. Hacer’in
babası o günden sonra köpeği hiç bağlamadı.
Gülten DAYIOĞLU
99