Page 36 - ATA YAYINCILIK 3. Sınıf Okuyorum Anlıyorum
P. 36

Çalışkan Olmak




                                                 KO  A LA  MUF
                                                 KOALA  MUFİİ
               Koalalar ormanın en gizli yerinde yaşar. Onların evleri ormanın derinliklerindedir.
           Uyumayı çok seven bu sevimli hayvanlar, kendi hâllerinde yaşayıp giderler.
               “Uyumayı en çok kim sever?” diye bir araştırma yapılsa herhâlde sonuçlar Mufi’yi
           gösterirdi. Bu sevimli koala yavrusu, gözlerini açmayı hiç sevmez. Her sabah yatağın-
           dan oflaya puflaya kalkar.

               Bu sabah da sona kalan Mufi oldu. Dört küçük kardeşi çoktan kalkıp ders için
           hazırlanmıştı. Annesi, “Çabuk ol Mufi. Ders başlayacak!” diye seslendi. “Hayır, olamaz.
           Yüzlerce okaliptus ağacından sadece otuz beş tanesinin yenilebilir olması ne acı! Bun-
           dan da kötüsü bu ağaçları tanımak için aylarca ders almamız gerekiyor.”dedi Mufi.
           Dışarıya baktı. Bütün anneler yavrularını sıraya sokmuştu. Herkes Mufi’nin annesini bek-
           liyordu. Tabii annesi de onu. Utandı. Hemen yerine geçti. Birlikte ormanın derinliklerine
           kadar yürüdüler.
               Mufi, “Anneciğim, ben derse katılmasam nasıl olur? Kardeşlerim akşam bana anla-
           tırlar.” dedi. Anne koala bu fikre çok sinirlendi. “Neden yavrum? Daha önemli bir işin
           mi var?” diye sordu.  Mufi gayet ciddi bir ses tonuyla annesinin sorusunu cevapladı:
           “Aa, evet anneciğim. Uyuyacağım. Biliyorsun, ben uykumu alamayınca mutsuz oluyorum.”
           Anne koala derin of çekti, “Yavrum, zehirlenmiş bir koala olacağına uykusuz ve mutsuz
           bir koala olmanı tercih ederim.” dedi. Kaldığı yerden anlatmaya devam etti.
               Mufi, okaliptus ağaçlarından birine yaslandı. Dinlemeye başladı. Çok uykusu geldi.
           Uyuyakaldı. Annesi anlattı, anlattı. Bitirince sesini yükseltti. “Herkes anladı mı? Geçiyoruz

           bunları.” Kardeşleri Mufi’yi uyandırdı. Hepsi birden “Anladık.” dediler. Oysa Mufi hiçbir şey
           duymamıştı. Gün bitene kadar Mufi uyukladı. Kardeşleriyle birlikte her şeye “Anladık.” dedi.
               Ders bitti. Evlerine döndüler. Anne Koala, “Dağılabilirsiniz.”dedi. Yavrular karınlarını
           doyurmak için yaprak toplamaya başladı. Aradan kısa bir zaman geçti. Mufi döndü.
           Annesi çok şaşırdı. “Yavrum, hep sen sona kalırdın. Nasıl oldu bu?”diye sordu. Mufi
           çokbilmiş bir edayla, “Anneciğim, kardeşlerim şu güzel yapraklı ağacı fark etmediler.
           Boşu boşuna uzak yerlere gittiler.” dedi.
               Anne koala sesinin çıktığı kadar bağırdı. “Yavrum, daha bugün anlattım. Bu zehirli,
           yenmez! Dinlemedin mi sen beni?” Mufi, annesine suçlu suçlu baktı. Sonra da uyuya-
           kaldığını itiraf etti. Annesi, “Sen burada kal. Ben kardeşlerinle zehri yok eden yaprağı
           bulmaya gideceğim.” dedi. Hızla ormana daldı.
               Mufi çok korkmuştu. O kadar çok korkmuştu ki bir daha asla uykusu gelmeyecek
           gibiydi. Zaman ilerliyordu. Annesi ve kardeşleri bir türlü gelmiyordu. Ağlamaya başladı.
           Tam o sırada geldiler. Zehri yok eden yaprakları bulmuşlardı. Kardeşleri yaprakları
           küçük parçalara böldü. Mufi hızlı hızlı yedi. Herkes derin bir nefes aldı. Mufi o gece
           korkudan uyuyamadı.

               Tembel Mufi, bu olaydan iyi bir ders aldı. Bir daha tembellik yapmadı.
                                                                                          Fatma IŞIK

                                                        35
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41