Page 151 - 7. Sınıf Türkçe Max
P. 151

7     SINIF   2. BÖLÜM                     Hikâye Unsurları               Test - 16     5499



           1.   Tahsin zor da olsa ayağa kalktı. Fakat bir ok yayı gibi iki büklüm duruyor ve bir türlü belini doğrultamıyordu. Eşeğini
               çağırdı ve eşek, o kadar gayret sarf etti ki sonunda efendisini sırtına yüklemeyi başardı. Yaylada tek başına olan
               Tahsin yaralıydı. Yakındaki köye güç bela ilerlemeye başladı. Eşeğin sırtında zorla nefes alarak köye yaklaştı. Bu
               sırada yoldan geçen bir köylü onun bu hâlini görerek seslendi.

               Bu parçada hikâyenin hangi ögesine yer verilmemiştir?
               A) Olay               B) Yer                C) Zaman               D) Kişi








           2.   Pedro, su katılmamış eski kafalı bir insandı. Bir işçinin kendini adam yerine koyması ya da bir kadının bağımsız ol-
               mayı istemesi ona bir küfür gibi geliyordu. Yoksul halkın yoksulluğunu ancak buna bayağılık ve küstahlık da karıştığı
               zaman bağışlıyordu. Sen diye konuşabildiği aşağı tabakaya, haylazlara, kumarbazlara pek çok yakınlık gösteriyor-
               du.

               Bu parçada hikâyenin hangi ögesi üzerinde durulmaktadır?
               A) Zaman              B) Kişi               C) Mekân               D) Olay





           3.   Felâtun Beyi tanır mısınız? Hani şu Merakî Efendi'nin oğlu Felâtun Bey! Galiba tanıyamadınız. Fakat tanınacak bir
               çocuktur. Mustafa Merakî Efendi, Tophane'nin Beyoğlu'na yakın bir mahallesinde oturur. Mahallenin semtini söyle-
               mek uygun olmaz. Semtini de anladınız ya? Bu kadarıyla yetininiz. Kendisi kırk beşlik bir adamdır. Fakat babası,
               "Bir genç erken evlendirilir ise namusunu, terbiyesini daha iyi muhafaza eder." fikrinde olduğundan Mustafa Merakî
               Efendi'yi on altı yaşında iken evlendirmişti. Bu sebeple de Mustafa Merakî Efendi daha kırk beş yaşındayken yirmi
               yedi yaşında Felâtun adında bir oğlu vardı. Mustafa Merakî Efendi'nin çocuğu Felâtun Bey'den ibaret değildir, bir de
               Mihriban isminde on beş yaşında bir kızı vardır.

               Bu metinde hikâyenin hangi ögesi öne çıkarılmıştır?
               A) Yer                B) Zaman              C) Olay                D) Kişi





           4.   Karımla evin salonuna girdik. İçerisi küf kokuyordu. Işığı yaktığımız zaman tam yüz yıldır aydınlık yüzü görmemiş,
               irili ufaklı binlerce sıçan dört bir yana kaçıştı. Arkamızdan kapıyı kapatmamızla birlikte bir rüzgâr savruldu, köşe-
               lerde yığılı kâğıtlardan hışır hışır sesler geldi. Işığın aydınlattığı bu kâğıtlar arasında eski günlerden kalma bir sürü
               mektup, resim çarptı gözümüze. Rutubetten çillenen duvarlarda atalarımın portlereleri asılıydı. - - - -
               Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse hikâyenin bütün unsurları belirgin hâle getirilmiş
               olur?
               A)  İpek perdeleri aralayarak ölgün sabah ışığını bu sefaleti daha iyi göstermesi için içeri davet ettim.

               B)  Masanın üzerinde asırlardır orada duruyormuşçasına görünen kirli tabaklar vardı.
               C)  Demek kardeşim Semyon Petroviç hayatının son günlerini bu harabe yerde geçirmişti.

               D)  Portrelerin yanındaki guguklu çalar saatin yelkovanı düşmüş, akrep ise on ikiyi gösteriyordu.

 Türkçenin
 Maksimumu
 Türkçenin  Maksimumu                         Türkçenin  151  Maksimumu
   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155   156