Page 118 - ATA YAYINCILIK 7. Sınıf 20 Deneme Türkçe
P. 118
7. Sınıf Türkçe Deneme Sınavı - 17
12. Bir şairin hayatını anlatan, biyografi türündeki bir metne ait paragraf, aşağıda verilmiştir:
Nerede doğduğu kesin olarak bilinmeyen şairin ilköğrenimi esnasında Adana’da olduğu bilinmektedir. Burada
bir yetiştirme yurdunda kalan şair, üniversite eğitimi almak üzere İstanbul’a gelir. Burada yaşadığı maddi zorluk-
ları aşmak için okul çıkışlarında pek çok farklı işte çalışır. Gazete ve dergilerle tanışması da bu dönemlerdedir.
Fakat o gazete ve dergilerde ilkin yazar ya da şair olarak yer almaz. Hastalanan ya da izne ayrılan dağıtımcıla-
rın yerine arada bir işe çağrılan biridir. Sabah çok erken saatlerde çantasına koyduğu gazete ve dergileri ev ev
gezerek sahiplerine dağıtır. 1972 yılına gelindiğinde ise ilk kez bir dergi binasından içeri girer ve hayatı değişir.
Burada pek çok ünlü şair ile tanışır.
Bu paragrafta anlatılanların şairin kendi otobiyografisindeki kurgusu aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Adana’ya geldiğimizde kendimi bilmeyecek kadar küçüktüm. Bu yüzden Adana’dan öncesini hatırlamıyo-
rum. Burada oldukça yoksul ve fakir bir hayat yaşadım ve sırayla önce annemi, sonra babamı kaybettim.
Daha eğitimim bitmemişti ama akrabalarımın yanına İstanbul’a gitmek zorunda kaldım. İstanbul’da beni
büyük maddi sıkıntılar bekliyordu. Gazete ve dergi dağıtımcılığı da dâhil, bulabildiğim tüm işlerde çalıştım.
Bir süre sonra okulu da bıraktım. Yükseköğrenim yapamadığım için iyi bir eğitim aldığımı da söyleyemem.
Fakat işler her zaman bu kadar kötü gitmez. Bir gün dostlarımdan biri bana meşhur bir dergide iş buldu.
1972 yılıydı sanırım. Bir kış günü Mucize dergisinin binasına gittim ve burada Abdullah Hamdi Bey’le tanış-
tım.
B) Adana’yı o kadar çok severim ki aslen nereli olduğumu kimseye söylemem. Tüm eğitimimi bu şehirde
aldım ben. Bu yüzden Adana’ya olan bakışım diğer tüm illerden farklıdır. Hem Adana’da yaşadığım hayat
gerçekten bolluk ve bereket içindeydi. Fakat ne zaman ki çalışmak için İstanbul’a gittim benim için hayatın
asıl zorluğu başladı. Burada işlerim yolunda gitmedi ve çok ciddi parasal sıkıntılar yaşadım. Bu sıkıntılarımı
aşmak için pek çok farklı işte çalışmak zorunda kaldım. Bunlar arasında en sevmeden yaptığım ise gazete
dağıtımcılığıdır. Çünkü bu işi yapabilmek için daha gün doğmadan uyanmak zorunda kalıyor ve saatlerce
yürüyordum. 1972’ye kadar bu işte çalıştım. Daha sonra bana gazete binasının içerisinde bir iş vermeyi
kabul ettiler. Burada gerçekten güzel günler geçirdim ve önemli insanlarla tanıştım.
C) Annemi ya da babamı hiç tanımadım. Ben Adana’da bir yetiştirme yurduna büyüdüm. Bu yüzden tam ola-
rak nerede doğduğumu bilmiyorum. İlköğrenimimi de bu şehirde tamamladım. 1969’da üniversite eğitimim
için İstanbul’a geldim. Maddi sıkıntılar içerisindeydim ve devlete yük olmak istemiyordum. Bu yüzden okul
dışındaki tüm zamanlarımı bulabildiğim işlerde çalışarak geçiriyordum. Bazı zamanlar bir dağıtımcı işe
gelemez ve beni çağırırlardı. Daha gün ağarmadan taşıyabildiğim kadar gazete ve dergi alarak onları ev
ev dağıtırdım. Gazete ve dergiyle tanışmam böyle olmuştur ama hayatımı değiştiren olay 1972’de oldu. Bir
gün yarı zamanlı bir iş için Beyoğlu’ndaki bilindik bir derginin yazıhanesine gittim. Beni işe aldılar. Burada
tam sekiz yıl çalıştım ve ne kadar ünlü şair varsa tanışmak fırsatı buldum.
D) Öksüz ve yetim bir çocuk olarak hayatım yetiştirme yurtlarında geçti. Kavgacı ve huysuz bir mizacım oldu-
ğu için Anadolu’nun farklı farklı şehirlerine gönderildim. Okul hayatım başlayınca beni Adana’ya yolladılar.
Uzun bir süre burada okula devam ettim. Biraz sakin, içine kapanık ama damarına basıldığında hemen
sinirlenen biriydim. Üniversite yıllarında yine bir kavgaya karıştım. Bu kavgadan sonra Adana’dan iyice
soğudum ve İstanbul’a gittim. Burada çeşitli işlerde çalışmaya başladım. Sabahtan akşama kadar çalışmak
ve ekmek kavgasına girişmek beni diğer kavgalardan alıkoydu. En çok da sabah erken saatlerde yaptığım
dağıtımcılık işini severdim. Hiç kimse uykusundan uyanmadan ben işimi bitirip evin yolunu tutmuş olurdum.
1972 yılında Hayat dergisinde güzel bir iş bulana kadar bu durum böyle devam etti.
5