Page 38 - ATA YAYINCILIK 3. Sınıf Dikkat ve Zeka Gelişimi
P. 38
8 dk 28
HİKÂYEYE DİKKAT
FIRTINA VE ÇİFTLİK
Çiftliğin en küçük yavrusu sevimli Fırtına idi. Fırtına gerçekten fırtına gibi bir taydı.
Çiftlikte olup bitenlerden haberdar olmak isterdi. Sabah erkenden uyanırdı. Geceleri
de en geç o uyurdu. Çok geç uyuduğu için karşıki gölde yaşayan kurbağaların şarkı-
sını dinleyebilirdi. Sevimli kurbağalar, her gece ay gökyüzündeki yerini alınca şarkı
söylemeye başlardı.
Sonbaharda doğan Fırtına, sadece bu mevsimi biliyordu. İlkbaharı, kışı ve yazı çok
merak ediyordu. Güneşin her gün yeniden tazelenmiş olarak doğuşu onu heyecanlan-
dırıyordu. Çiftlik sakinlerini seviyordu Fırtına. Hepsini meraklı gözlerle takip ediyor-
du. En çok horozlar ilgisini çekiyordu. Çünkü onların görevi çok önemliydi. Çiftlikteki
herkesi uyandırmak. Bu çok büyük bir görevdi. Eğer horozlar herkesi uyandırmasa
çiftlikte hiçbir iş yürümezdi. Tavuklar yumurtlamaz, inekler süt vermezdi.
Sadece hayvanları değil bitkileri ve ağaçları da gözlemliyordu Fırtına. İlkbaharda
çiçek açan erik ağacının ne kadar güzel olduğunu anlatmıştı annesi. Sonra kışın
insanların en sevdiği meyve olan mandalinanın sulu sulu oluşunu. Sonbaharda dökü-
len bu sarı yaprakların ilkbaharda nasıl yeşile döndüğünü. Aaa, bir de çocukların en
sevdiği şeyi, kardan adamı... Kardan adam, kar yağınca çıkarmış ortaya. Diğer hiçbir
mevsimde onu gören olmazmış.
Çocukları da çok sevmişti Fırtına. Çiftlik sahibinin dört çocuğu vardı. Adlarını
hemen öğrenmişti. Her zaman tatlı tatlı gülümseyen ve sarı kısa saçları olan Özgül,
hiç yerinde duramayan kahverengi kocaman gözlü Emine, çabuk sinirlenen simsiyah
saçlı Osman ve ağaçlardan inmeyen, kırpık kahverengi saçları olan Bülent.
Fırtına için çocuklarla zaman çok eğlenceli geçiyordu. Ama okula gitmeleri biraz
canını sıkıyordu. Onlar gidince yalnız kalıyordu. “Eylül ayı, okula başlama ayıdır
yavrum.” demişti annesi. “Yaz gelince yani denize girme mevsimi gelince onlar da
okula gitmeyecek.”
38