Page 159 - 3. Sınıf Ata Tatilde ( 10 Fasikül )
P. 159

1. Sarımsak aşçıya niçin kızar?         4. Saat niçin tehlikelidir?

                        2. Hangi kapak tencereye kapatıl- 5. İnek, kuyruğunu niçin sallar?
                            maz?                                6. Görünen köy ne istemez?

                        3. Kedi ile kaleci arasında ne fark
                            vardır?                                                                    madığını yer.  4. İçinde akrep olduğu için   5. Sütüne sinek düşmesin diye   6. Dürbün  Cevaplar: 1. Kendisini dövdüğü için  2. Göz kapağı  3. Kedi tuttuğunu, kaleci tuta-











                                   TURŞUYU SEN Mİ SATACAKSIN, BEN Mİ?


                             Nasrettin Hoca’ya bir dos-
                         tu, turşuculuğun çok kârlı bir
                         iş olduğunu söyler.
                             Hoca’nın da bu işe aklı ya-
                         tar. Bolca para kazanmak için
                         turşuculuk  yapmaya  hazırla-
                         nır.
                             Bu  sırada  eski  bir  turşu-
                         cu  da  bu  mesleği  bırakmaya
                         karar  vermiştir.  Elinde  kalan
                         turşuları satışa çıkarmıştır.

                             Nasrettin Hoca, adamın bütün malzemelerini satın alır. Turşu
                         fıçılarını eşeğe yükleyip mahalle aralarına dalar.
                             Tam keyifli keyifli:
                             –  Lahana,  biber  turşusu,  diye  bağırmaya  hazırlandığı  sırada,
                         eşek birden anırmaya başlar.

                             Nasrettin Hoca, ister istemez susar.
                             Biraz gittikten sonra Nasrettin Hoca yine:
                             –  Lahana,  biber  turşusu,  diye  sesleneceği  anda,  eşek  tekrar
                         anırmaya başlar.

                             Aynı  olay  üçüncü  sefer  de  tekrarlanınca  Nasrettin  Hoca’nın
                         sabrı iyice tükenir. Eşeğe:
                             – Yok, bu kadarı da fazla artık. Turşuyu sen mi satacaksın yok-
                         sa ben mi, der.



             14
             14
   154   155   156   157   158   159   160   161   162