Page 58 - 8. SINIF İNGİLİZCE TEST BOOK
P. 58

WORD LIST






            (be) engaged: meşgul            flight: uçuş                    purpose: amaç
            answer: cevap vermek            foreign: yabancı                put sb. through: birini hatta bağlamak
            application: uygulama           get angry with sb.: birine sinirlenmek  quality: kalite, nitelik
            appointment: randevu            get back: geri dönmek           raise: yükseltmek, arttırmak
            arrival: varış                  get information: bilgi almak    range: aralık, mesafe
            ask for: istemek, talep etmek   get married: evlenmek           rank: derecelendirmek
            available: uygun                graduate from: -den mezun olmak  reach: ulaşmak
            bad line: kötü hat, bozuk hat   hang on/hold on: beklemek
            become: olmak                   hang up: telefonu kapatmak      receive: almak
            bill: fatura                    happen: olmak, meydana gelmek   refugee: sığınmacı
            book/reserve: ayırtmak          harmful: zararlı                report: bildirmek
            buy: satın almak                have information: bilgi sahibi olmak  result: sonuç
            call/phone: telefonla aramak    hear: duymak                    return: iade etmek
            call center: çağrı merkezi      homeless: evsiz                 return ticket: gidiş-dönüş bileti
            carry: taşımak                  improve: geliştirmek            scared: korkmuş
            cell phone: cep telefonu        include: içermek                send: göndermek
            change/return a product: bir ürünü   introduce: tanıtmak        share: paylaşmak
            değiştirmek/iade etmek          invent: icat etmek
            check: kontrol etmek            issue: mesele, konu             single: tek; bekâr
            collect: toplamak               keep in touch with sb.: biriyle irtibatta   single ticket: tek yön bilet
            communicate: iletişim kurmak    kalmak, iletişimi koparmamak    smartphone: akıllı telefon
            communication/interaction: iletişim  kind/polite: kibar         smoke signals: duman sinyalleri,
            company: şirket                 learn: öğrenmek                 dumanla haberleşme
            complaint: şikâyet              least: en az                    social networks: sosyal paylaşım
                                                                            ağları
            con: olumsuz bir yan            leave: bırakmak                 soldier: asker
            confirm: onaylamak              letter: mektup
            connect: bağlamak, bağlanmak,   local authority: yerel yönetim, muhtar  solve puzzles: bulmaca çözmek
            iletişim sağlamak               loud: gürültülü, yüksek sesli   stranger: yabancı
            contact with sb.: biriyle iletişim   lovely: sevimli            suggestion: teklif, öneri
            kurmak
            conversation: sohbet, muhabbet  medical care: tıbbi yardım      technological developments:
                                                                            teknolojik gelişmeler
                                            messenger bird: haberci kuş
            cost: mâl olmak                 miss: özlemek; kaçırmak         text a message: mesaj yazmak
            customer: müşteri               misunderstanding: yanlış anlama  throughout: boyunca, süresince
            delivery: teslimat
                                            mobile: cep telefonu            tip: ipucu, tavsiye
            departure: kalkış               municipality: belediye
            development: gelişme            neighbour: komşu                translate: başka bir dile çevirmek,
                                                                            tercüme etmek
            dial: numarayı çevirmek
                                            old-fashioned: eski (moda)      usage: kullanım
            disabled people: engelli insanlar  order: sipariş etmek         use: kullanmak
            disturb: rahatsız etmek         people in need: ihtiyaç sahibi insanlar  useful: faydalı, kullanışlı
            donate: bağışlamak
                                            pick up the phone: telefonu açmak  village: köy
            educative: eğitici
                                            possible: mümkün                voluntary: gönüllü
            embarrassed: utanmış, mahcup    price: fiyat
            escape: kaçmak                                                  war: savaş
                                            printing machine: baskı, matbaa
            face to face: yüz yüze          makinesi                        warn: uyarmak
            fast: hızlı                     pro: olumlu bir yan             warranty: garanti
            fire: yangın                    product: ürün                   write: yazmak
   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63