Page 42 - 8. SINIF İNGİLİZCE TEST BOOK
P. 42
WORD LIST
(be) famous for: ile ünlü olmak grate: rendelemek ready: hazır
add: eklemek grater: rende recipe: tarif
bake: fırında pişirmek grill: ızgarada pişirmek remove: kaldırmak, çıkarmak
baking powder: kabartma tozu guest: misafir rice: pirinç
baking tray: fırın tepsisi have a sweet tooth: tatlıya düşkün rinse: durulamak
basil: fesleğen olmak roast: fırında kızartmak
bell pepper: dolmalık biber heat: ısıtmak; sıcaklık roll: yuvarlamak, merdane ile açmak
bitter: acı herbs/spices: otlar, baharatlar salty: tuzlu
black pepper: karabiber improve: geliştirmek saucepan: sos tavası, tencere
boil: haşlamak, kaynatmak ingredient: içerik, malzeme season: baharat katmak
bowl: kâse international: uluslararası seaweed: yosun
butter: tereyağı kitchen tools: mutfak araç gereçleri serve: servis etmek
cake pan: kek kalıbı knead: yoğurmak shape: şekil (vermek)
chili pepper: acı kırmızıbiber knife: bıçak sheet: yaprak
chop: doğramak leave: bırakmak slice: dilimlemek
coffee spoon/dessert spoon: tatlı lengthwise: uzunlamasına sour: ekşi
kaşığı lentil: mercimek spicy: baharatlı
contain: içermek let: izin vermek spoon: kaşık
cook: pişirmek marinate: marine, terbiye etmek spread: sürmek, yaymak
cooking method: yemek pişirme mash: ezmek, püre haline getirmek
yöntemi meat: et sprinkle: serpmek, serpiştirmek
cover: üzerini örtmek melt: erimek, eritmek squeeze: suyunu sıkmak
crack: kırmak milky: sütlü steak: biftek
cuisine: yemek kültürü mince: kıyma steam: buharda pişirmek
cumin: kimyon mix: karıştırmak step: adım, aşama
delicious/tasty/yummy: lezzetli mixture: karışım stir: karıştırmak
describe: açıklamak, tarif etmek oil: sıvı yağ strainer: süzgeç
dice: küp küp doğramak onion: soğan sweet: tatlı
dough: hamur oven: fırın tablespoon: yemek kaşığı
drain/strain: süzmek pan: tava taste: tadına bakmak
dried: kurutulmuş parsley: maydanoz teaspoon: çay kaşığı
drop: koymak, bırakmak; damlatmak pasta: makarna toothpick: kürdan
fatty/greasy: yağlı peel: kabuğunu soymak traditional: geleneksel
flavour: lezzet, tat piece: parça turn: çevirmek, döndürmek
flour: un place: yerleştirmek unhealthy: sağlıksız
fork: çatal plate: tabak upside: üst taraf
freezer: dondurucu, buzluk pot: tencere; demlik use: kullanmak
fridge/refrigerator: buzdolabı pour: dökmek various: çeşitli
fry: yağda kızartmak preference: tercih warm: ılık
frying pan: kızartma tavası preheat: önceden ısıtmak way: yol, yöntem
garlic: sarımsak prepare: hazırlamak well-known: iyi bilinen, tanınmış
ginger: zencefil process: süreç whisk/beat: çırpmak
graduate from: -den mezun olmak put: koymak worth trying: denemeye değer